Norveç ve İsviçre’de yapılan ve Ulusal Bilimler Akademisi’nin Bildirileri’nde (PNAS) yayımlanan yeni bir araştırma; ada şeklinde kümelenmiş milyonlarca güneş panelinin, deniz suyu içerisindeki karbondioksiti uçaklara ve kamyonlara yakıt sağlayabilen metonole dönüştürebileceği belirtiliyor.
Bu yüzen güneş enerjisi çiftlikleri, sera gazı emisyonlarına ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı büyük ölçüde azaltabilir!
Yapılan araştırma, büyük dalgalar ve şiddetli hava koşullarından uzakta olan okyanus alanları üzerinde yapılabilecek büyük ölçekli yüzen metanol adaları için yeterli teknolojinin mevcut olduğunun altını çiziyor. Güney Amerika, Kuzey Avustralya, Basra Körfezi ve Güneydoğu Asya açıklarındaki okyanus alanları ise bu adaları oluşturmak için uygun koşullara sahip yerler olarak belirleniyor.
PNAS’ta görevli bilim insanları, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundular: “Fosil yakıt kullanımından kaynaklı karbondioksit emisyonlarındaki olası azalmalar, küresel ısınmanın boyutunu sınırlandırabilir. Karbon bazlı sıvı yakıtlar ise yakın gelecekte önemli bir enerji depolama aracı olabilir. Güneş enerjisini kullanmak için büyük ölçüde mevcut olan teknolojilerin, atmosferdeki karbondioksit seviyelerini sıvı yakıta dönüştürecek bir birleşimle çözüm getiriyoruz.”
Ayrıca yüzen güneş çiftliklerinin, yüzen balık çiftlikleriyle de benzer olduğu ileri sürülüyor. Araştırmacılar, yaklaşık olarak 1 kilometrekarelik alanı kaplayan ve 70 dairesel güneş panelinden oluşacak çiftlikleri hedefliyor. Güneş panelleri, su moleküllerini parçalayan ve hidrojeni izole eden bir sistem aracılığıyla elektrik üretecek. NBC News’e göre; hidrojen, deniz suyundan çekilecek karbondioksit ile reaksiyona girerek metanol üretecek. Newsweek’te geçen bir habere göre ise çalışmanın yazarları, bu yöntemin fosil yakıtlarla rekabet eden yenilenebilir enerji üretiminin güçlüklerine büyük ölçüde yön vereceğini iddia ediyor. Yüzen bir güneş enerjisi çiftliği, tek başına yılda 15,000 tondan fazla metanol üretebilecek.