Amerika Birleşmiş Milletler Başkanı John F. Kennedy ilk kez 15 Mart 1962 tarihinde “Tüketici Hakları” kavramından söz etmişti, bunun üzerine Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararla 1985 yılından beri her yıl 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü olarak kutlanmaya başlandı.
Tabii ki tüketim denince akla ilk olarak “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, 12. Hedef: Sorumlu Üretim ve Tüketim” geliyor. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 2050 yılına kadar dünya nüfusu 9,6 milyara ulaşacak. Eğer bu gerçekleşirse bugünkü üretim ve tüketim alışkanlıklarımızın devam edebilmesi için 3 kat daha büyük bir dünyaya ihtiyacımız olacak.
Peki tüketici olarak neler yapabiliriz?
Daha az atık üreterek ve sürdürülebilir malları satın alarak ekolojik ayak izimizi azaltmamız mümkün. Tüketim alışkanlıklarında yapılacak basit değişiklikler bile genel için önemli sonuçlar doğurabiliyor. Örneğin gıda israfı; her yıl üretilen gıdaların üçte biri, yani diğer bir deyişle 1 trilyon dolar değerindeki 1,3 milyar ton yiyecek çöpe gidiyor.
Ayrıca genel enerji tüketiminin yüzde 29ʼluk bir kısmı evlerde gerçekleşiyor, bunun yanı sıra karbondioksit salınımının yüzde 21ʼi de evlerdeki faaliyetlerden kaynaklanıyor. Yeniden örnek vermek gerekirse; dünya genelinde herkes enerji tasarruflu lambalara yönelirse yılda 120 milyar dolarlık bir tasarruf sağlanabilir.