Geçtiğimiz Kasım ayında IMD Dünya Yetenek Sıralaması Raporu’nun beşincisi yayımlandı. Rapor, 63 ülkenin ekonomik anlamda rekabet güçlerini değerlendiriyor. Batı Avrupa, diğer bölgelere kıyasla yetenekli insanların ilgisini çekme, geliştirme ve ellerinde tutma gibi konularda liderliği göğüslüyor. Hatta rapordaki ilk 10 ülkeden 9’u Batı Avrupa ülkelerinden oluşuyor.
Rapor 3 ana kategoriye göre şekilleniyor;
- Yatırım ve Kalkınma
- Hazır Bulunuşluk
- Cazibe
Ülkelerin sıralamadaki yerleri; eğitim, öğretim, staj imkanları, dil becerileri, yaşam kalitesi, hizmet bedelleri ve vergi oranları gibi farklı alanlardaki başarılar ile belirleniyor. İsviçre, daha önce yayımlanan 4 raporda da olduğu gibi listenin başında bulunuyor. Hayat pahalılığına rağmen “hazır bulunuşluk ve cazibe” kategorilerinde 1. sıradaki yerini koruyor.
Küresel sahneyi İskandinav ülkeleri domine ediyorlar, Danimarka 2. sırayı alırken Norveç 4 basamak yükselerek 3. sıranın sahibi oldu. Norveç’in hazır bulunuşluk konusundaki yetenek havuzu ve eğitime yaptığı kamu harcamaları sıralamada yükselmesine sebep oldu. Finlandiya 7. sırayı ve İsveç 8. sırayı alırken ilk 10’a giremeyen tek İskandinav ülkesi 16. sırada yer alan İzlanda oldu.
Rapora göre Doğu Avrupa ülkeleri daha az başarılılar. Estonya 28. sırada lider konumundayken Slovenya (30) ve Letonya (35) arkasından gelerek en yakın takipçileri oldular. Diğer Doğu Avrupa ülkeleri ise tablonun alt yarısında yer alıyorlar.
Yetenek havuzundaki iyileşmeler sayesinde 5 basamak yükselerek 6. sıraya gelen Kanada, Avrupa’dan olmayan ve ilk 10’a giren tek ülke oldu. Amerika da 3 ana kategoride gösterdiği gelişmelerle 4 basamak yükselerek 12. sırada yer aldı.
Asya’da hem Singapur (13) hem de Hong Kong (18) yetenek rekabetçiliği açısından iyi performans gösterdiler. Bu iki iş merkezi, farklı alanlardaki profesyoneller için uluslararası çapta oldukça cezbedici olabilir. IMD, Çin’in (39) tabloda alt kısımlarda yer almasını ise 2 nedenle açıkladı; yabancı yetenekleri çekme konusunda yaşadığı güçlükler ve eğitim için yapılan kamu harcamalarında gelişmiş ekonomilere kıyasla ortalamanın altında olması. İsrail’in (19) uluslararası yetenekleri çekme konusundaki başarısı, ilk 20’ye girmesine yardımcı oldu. Katar (24) ve Birleşik Arap Emirlikleri (26) gibi Orta Doğu ülkeleri ise İsrail’in arkasında kaldılar.
İşverenlerin, yetenekli çalışanları cezbetme, geliştirme ve ellerinde tutma becerisi, işyerlerinde yapılan kapsamlı değişim hareketi altında giderek daha önemli hale geliyor. Yapay zeka ve robot bilim gibi yeni geliştirilen teknolojilerle çalışan alanlarda, 4. Endüstri Devrimi mesleklerimizi yapma şekillerimizi hatta mesleklerimizi dönüşüme tâbi tutuyor. İnsan, makine ve algoritmalar arasındaki farklılıklar nedeniyle artık çalışanların işverenleri etkilemek için analitik düşünme, teknik tasarım ve aktif öğrenme gibi becerilere sahip olmaları gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun “Mesleklerin Geleceği 2018” raporunda, hem işverenlerin hem de çalışanların yaşam boyu öğrenme fikrini benimsemeleri gerektiği belirtiliyor. Eğitime ve becerilere yatırım yapmamak, çalışanları sadece dezavantajlı hale getirmekle kalmayacak aynı zamanda şirketlerin yeni teknolojileri kavramalarına engel olacak. Bu da şirketlerin rekabet gücünü en çok etkileyecek olan unsurlardan biri olacak.