Yenilenebilir enerji üretiminin 2016 yılında %50 oranında artmasıyla temiz kaynaklardan gelen enerji neredeyse üçte ikilik net yeni bir kapasite oluşturdu. Bu orana, Çin’de ve dünyada yayılan güneş enerjisi paneli kullanımının katkısı oldukça fazla.
Güneş enerjisi önümüzdeki dört yıl içinde rüzgar enerjisi ve hidroelektrikten çok daha fazla elektrik üretecek.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Yenilenebilir Enerji 2017 Raporu’na göre, yüksek maliyet düşüşleri ve gelişmiş poliçe desteği, yenilenebilir enerji sektöründe sürekli büyümenin yolunu açıyor. 2016 yılının da kayıtlarına bakılarak yenilenebilir enerji kapasitesinin 2022 yılına kadar %43 artacağı tahmin ediliyor ve güneş enerjisinin yenilenebilir enerji piyasasına hakim olmaya devam edeceği belirtiliyor.
Çin, Amerika ve Hindistan, yenilenebilir enerji alanında öncü üç ülkeyi oluşturuyor
Yenilenebilir enerji alanında büyümeye liderlik eden ülkelerin başında Çin geliyor. Bunun nedeni, çeşitli kapasite hedeflerinin karşılanması ve ülkenin hava kirliliği ile ilgili endişelerin olması. Örneğin son aylarda Çin, Xian şehrinde 100 metrelik kirli havayı emen bir kule de dahil olmak üzere havayı temizlemek için tasarlanmış bir dizi yeni teknolojiyi uygulamaya koydu. Çin, 2020 güneş paneli hedefini de aşmış durumda. IEA, ülkenin 2019’da rüzgar enerjisi hedefini de aşmasını beklediğini belirtti. Ayrıca Çin, hidroelektrik, elektrikli araçlar, ısı ve elektrik için biyoenerji konusunda küresel pazarda lider konumda.
Şaşırtıcı bir şekilde, yenilenebilir enerji alanında öncü ülkelerden biri de Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülke, dünyanın ikinci en büyük yenilenebilir enerji kaynaklarının pazarı olarak konumlanıyor. Başkan Donald Trump’un Paris Anlaşması’ndan çıkan kararına rağmen, ABD’de yenilenebilir enerji projelerin bir kaç yıl boyunca federal vergi teşvikleri ve dağıtılan güneş panelleri ile birlikte gelecek yıllardaki devlet politikalarından faydalanması bekleniyor. Ancak rapor, ABD’de yenilenebilir enerji kaynaklarının büyümesini engelleyebilecek vergi reformları, uluslararası ticaret ve enerji politikaları konusundaki belirsizlikler konusunda da ülkeyi uyarıyor.
Hindistan, Avrupa Birliği ülkelerini geçiyor
Hindistan’da yenilenebilir enerji kapasitenin 2022 yılına kadar mevcut oranın iki katından fazlasına çıkması bekleniyor. Güneş ve rüzgar enerjisi, Hindistan’ın kapasite artışının % 90’ını temsil ediyor. Rapor, Hindistan’ın şebeke entegrasyonunu da geliştirdiğini ve kamu hizmetlerinin mali konularına değindiğini de gözler önüne seriyor. Bu faktörlerden ötürü, Hindistan’ın bugün ve 2022 arasındaki büyümesinin ilk kez Avrupa Birliği’nden daha yüksek olması bekleniyor. Bu arada, AB genelinde piyasanın engellenmiş elektrik talebi, kapasite fazlası ve açık artırmaya sunulacak kapasite miktarlarında netlik olmaması nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarının büyümesi 2011 ve 2016 yıllarına göre %40 daha düşük.
Yenilenebilir Enerji Alanında Danimarka Hakimiyeti
Bireysel AB ülkelerine bakarsak, Danimarka çok daha iyi bir konumda görünüyor. Örneğin Danimarka’nın 2022’ye kadar enerjisinin %69’unu yenilenebilir kaynaklardan üretmesi ve dünya lideri olması bekleniyor. Raporda ikinci sırada yer alan İrlanda’nın yenilenebilir kaynaklardan enerji ihtiyaçlarının üçte birini üretebileceği öngörülüyor. İspanya, Almanya ve Birleşik Krallık da dahil olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde rüzgar ve güneş enerjisi hissesi toplam üretimin %25’ini geçeceği tahmin ediliyor.
Şebekeden Ayrılma
Raporda ayrıca, Asya’da ve Sahra Çölü’nün güneyinde gelişmekte olan ülkelerde güneş enerjisi uygulamaları görülüyor. Önümüzdeki dört yılda, bu bölgelerde şebekeden bağımsız enerjinin üç katına çıkması bekleniyor. Bu büyümenin büyük kısmı, devlet elektrifikasyon programları ve özel sektör yatırımları tarafından yönlendirilen endüstriyel uygulamalar, mini şebekeler ve güneş enerjili ev sistemleri (SHS) kaynaklı olacak. SHS pazarındaki büyümeyle bu teknolojinin 2022 yılına kadar yaklaşık 70 milyon kişiye temel elektrik hizmetlerinin getirilmesinin bekleniyor.