#WHSummit
23-24 Mayıs 2016 tarihlerinde İstanbul’da Birleşmiş Milletler Dünya İnsani Zirvesi birçok devlet başkanı, sivil toplum örgütü temsilcisi ve paydaşların katılımıyla gerçekleşti. Zirve öncesinde olduğu gibi zirve sonrasında en çok konuşulan konu zirvenin çıktıları ve uygulanabilirliği noktası oldu.
Zirveye toplamda 173 üye ülkeden 9000 katılımcı ve 55 devlet başkanı katılım gösterdi. Bunun yanında yüzlerce özel sektör temsilcisi ve binlerce sivil toplum örgütü de farklı oturumlar ve etkinliklerde insani yardım alanındaki çalışmalarını anlatmak için oradaydı.
Birleşmiş Milletler’in tarihi boyunca böylesine önemli bir konuda ilk kez ‘İnsani Yardım’ temalı bir toplantı düzenlemesi zirveye olan önemi oldukça artırdı. İstanbul Sözleşmesi, Habitat Zirveleri Binyıl Kalkınma Hedefleri ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin belirlendiği bu önemli süreçte Dünya İnsani Zirvesi çıktıları özellikle bu alanda çalışan insani yardım çalışanları (humanitarian aidworker) için büyük bir önem taşıyor.
Zirve kapsamında 7 üst düzey, 15 özel oturum ve 132 yan etkinlik düzenlendi. Bunların yanında inovasyon pazarı ve sergi alanı kurularak, insani yardım alanında çalışan yerel, ulusal ve uluslararası tüm sivil toplum ve özel sektör kuruluşlarının yaptıkları çalışmaları sunmaları için bir ortam oluşturuldu.
Zirve sonucunda orta çıkan her bir taahhütün; Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi, Addis Ababa Eylem Gündemi ve Paris İklim Değişikliği Anlaşmaları sonucunda ortaya çıkan tüm hedeflere ulaşmak için kritik bir rol üstlendi. Düzenlenen üst düzey ve özel oturumların çıktıları ise beş ana başlık altında değerlendirilebilir: “çatışmaları önlemek ve sona erdirmek için siyasi liderlik”, “insan güvenliği”, “hiçbir insanın geride bırakılmaması”, “insanların yardıma muhtaç olmalarının önlenmesi” ve “insanlığa yatırım”.
5 Numaralı Üst Düzey Oturumu: “İnsan Güvenliği”
Moderatörlüğünü BM Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliasson’un yaptığı oturumun açılış konuşmasında, “Cenevre Bildirgesi unutulmuşa benziyor” açıklamasında bulunan Eliasson, uluslararası hukukun bir an önce uygulanabilir kılınması ve önündeki engellerin kaldırılması için üye devletlere çağrıda bulundu.
Guatemala Dış İşleri Bakanı Carlos Raul Morales Moscoso ise barış koruma süreçlerinde sivillerin korunması, cinsel taciz vakalarının sıfıra indirilmesi ve sağlık koşullarının önemine vurgu yaptı. Aynı zamanda uluslararası hukukun insani yardım desteğindeki verimlilik için bir köşe taşı olduğunu belirtti.
6 Numaralı Üst Düzey Oturumu: “Doğal Afetler ve İklim Değişikliği”
Moderatörlüğü BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon tarafından yapılan oturumda doğal afetler sebebiyle kriz yaşayan ve insani yardıma ihtiyaç duyan bireylerin durumları hakkında görüşmeler gerçekleştirildi. Ban Ki-moon yaptığı açılış konuşmasında: “her yıl 218 milyon insan doğal afetlerden etkileniyor, bunun sonucunda da 300 milyar dolarlık bir ekonomik etkiye yol açılıyor. Toplum dirençliliğine olan yatırımları eksiksiz bir kadın, genç ve diğer toplum unsurlarının katılımıyla artırmalıyız” dedi.
Ban Ki-moon daha sonra küresel çapta etkileri olan en büyük doğal afet olarak nitelendirebileceğimiz El Nino’nun etkilerini görmek için Etiyopya ve Vietnam’ı örnek gösterdi. Özel oturumlarda ise “İnsani Prensipler”, “Gazetecileri Korumak ve Bağımsız Raporlama Özgürlüğü”, “İnsani Yardım Eylemlerinin Gençler ile Dönüşümü”, “Küresel Sağlık” gibi konularda toplam 15 oturum gerçekleştirildi.