Güney Afrika bu yıl 25 yıllık demokrasi tarihini kutlayacak! Ülkedeki tarihi 1994 seçimlerinden bu yana altıncı kez demokratik ulusal seçimler yapılacak. Seçimler, ülkenin ekonomik canlanma ve büyüme süreçlerini hızlandırılacak.
Güney Afrika, hâlâ Apartheid Rejimi’nin (1948 – 1994 yılları arasında resmî devlet politikası olarak iktidarda bulunan Ulusal Parti hükûmeti tarafından uygulanan ve bu doğrultuda da yasalar çıkartan ırkçı ayrımcılık sistemi) etkileriyle yaşayan halkı için fırsatları eşitleme konusunda kayda değer bir ilerleme kaydetti. Bu süreçte milyonlarca yoksul Güney Afrikalı’ya ev, sosyal destek, elektrik ve su sağlandı. Siyahilerden oluşan orta sınıfta belirgin bir büyüme yaşanarak onların sağlığa ve eğitime olan erişimleri genişledi.
Bunlara rağmen son on yılda yaşanan gelişmeler yavaşladı hatta bazı alanlarda durdu. Yolsuzluk, bazı kilit kamu kurumlarında ve devlete ait işletmelerde ciddi zararlara sebebiyet verdi. Güney Afrika, her zamankinden daha fazla istihdam oranına sahip ancak eşitsizlik seviyelerinde hâlâ dünyada üst sıralarda yer almaya devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl, ülkeyi bulunduğu ekonomik durgunluk ve politik belirsizlik döneminden çıkarmak adına büyüme hedeflerini destekleyecek sert önlemler aldığını belirten hükûmet, atılmış olan yanlış adımlar ve yapılan yolsuzluklar nedeniyle halkın güveninin sarsıldığını ifade etti.
Afrika Kıtası üzerinde en teknolojik kaynaklara sahip olan Güney Afrika; madencilik, imalat, tarım, giyim, tekstil, turizm ve okyanus ekonomisi gibi çeşitli ekonomik gelirlere sahip. İhracat aktivitelerini artırmak ve küresel açıdan rekabet edebilir bir ekonomiye sahip olmayı hedefleyen hükûmet tarafından, 5 yıl içinde 100 milyar dolar kazanma hedefiyle dört yatırım elçisi atandı. Ayrıca bu yeni yatırımların harekete geçmesi için uzman bir ekip kuruldu. Yerli yatırımcıların yanı sıra yabancı yatırımcıların da güvenini yeniden kazanmak için gerekli ekonomik ve politik reformların uygulanacağının taahhüdü verildi.
Dünyayı saran siyasi bir kargaşanın ortasında, Güney Afrika bir kez daha umudun ve iş birliğinin sembolü olarak öne çıkıyor. Tüm ulusların ekonomik kaderlerini iç içe tutan yeni dünya düzeninde bir köprü görevi gören ülke, herkes için gençleşmiş bir vizyon sunuyor.