Dünya Sağlık Örgütü’nün Mart 2017 de yayınladığı raporlara göre her yıl çevre kirliliği nedeniyle 1.7 milyon çocuk hayatını kaybediyor. Raporlarda dünya genelinde 5 yaş altı çocuk ölümlerinin dörtte birinin, açık ve kapalı alan hava kirliliği, kirli su ve yetersiz temizlik koşulları gibi çevresel faktörlerden kaynaklandığı açıklanıyor.
Sürdürülebilir Bir Dünyayı Miras Bırakmak: Çocuk Sağlığı ve Çevre Atlası isimli ilk rapora göre, çocuk ölümlerinin en yaygın nedenleri temiz suya erişim sıkıntısı gibi çevresel faktörlerden kaynaklanan ishal, sıtma ve pnömoni.
Dünya Sağlık Örgütü Genel Sekreteri Dr Margaret Chan, “Kirli bir çevre özellikle küçük çocuklar için ölümcül hastalıklara sebep olan çok önemli bir etkendir” diyor ve ekliyor, “Gelişmekte olan organları ve bağışıklık sistemleri, daha küçük vücut ve solunum yolları, onları özellikle kirli hava ve suya karşı savunmasız kılmaktadır.”
Çevre kirliliğinin etkileri bebeği anne karnında etkilemeye başlayabiliyor ve erken doğumlara yol açıyor. Buna ek olarak, bebeklerin ve okul öncesi yaştaki çocukların, kapalı ve açık hava kirliliğine maruz kalmaları durumunda, pnömoni riski artıyor ve astım gibi kronik solunum yolu hastalıkları açısından yaşam boyu risk taşıyorlar. Hava kirliliğine maruz kalmak, aynı zamanda kalıcı kalp hastalığı, felç ve kanser riskini de artırıyor.
5 yaşın altındaki çocuklarda çevre ile bağlantılı ölümlerin en önemli 5 nedeni
İkinci DSÖ raporu Geleceğimi Kirletme: Çevrenin Çocuk Sağlığı Üzerine Etkisi ise çevre kirliliğinin çocuk sağlığı üzerine etkilerini detaylı rakamlarla anlatıyor.
Raporda her yıl 5 yaşın altındaki çocuklardan 570 bininin, açık ve kapalı alanlardaki hava kirliliğine ve pasif sigara içiciliğine bağlı solunum yolları enfeksiyonları nedeniyle,
361 bininin yetersiz temizlik koşulları, hijyen ve temiz içme suyuna sınırlı erişime bağlı ishal dolayısıyla,
270 bininin hayatlarının ilk aylarında yine temiz içme suyuna ve hijyene erişmede yaşanan sıkıntılar sebebiyle,
200 bin çocuğun zehirlenme, düşme, boğulma gibi kasıtsız yaralanmalar yüzünden ve son olarak
200 bin çocuğun sivrisineklerin yaydığı hastalıklar ve içme suyu alanlarının hijyeninin sağlanmaması gibi sebeplerle yaşamını yitirdiği belirtiliyor.
Çocuk sağlığı için çevresel tehditler
Halk Sağlığı Departmanı Sağlıklı Çevresel ve Sosyal Belirleyiciler Direktörü Dr. Maria Neira, “Kirli bir çevre, çocuklarımızın sağlığı üzerinde ağır bir tahribata neden olur” diyor. “Su kalitesinin iyileştirilmesi ya da daha temiz yakıt kullanılması gibi sağlık için çevresel risklerin ortadan kaldırılmasına yatırım yapmak büyük sağlık faydalarıyla sonuçlanacaktır.”
Örneğin hatalı yöntemlerle geri dönüştürülen elektronik atıklar yoluyla ortaya çıkan çevresel tehlikeler, çocukları toksinlere maruz bırakır; zeka, dikkat eksiklikleri, akciğer hasarı ve kansere neden olabiliyor.
İklim değişikliği sebebiyle de sıcaklık ve karbondioksit seviyeleri artıyor ve daha fazla polen dağılımı gözleniyor. Bu da çocuklarda astım oranlarının artmasına neden oluyor. Dünya çapında, 5 yaş ve üzeri çocukların % 11-14’ü şu anda astım semptomlarına sahip ve bunların yaklaşık % 44’ü çevresel koşullara maruz kalmayla ilişkilendiriliyor.
Çocuklar ayrıca yiyecek, su, hava ve çevredeki ürünler yoluyla zararlı kimyasallara maruz kalıyorlar. Florür, kurşun ve cıva pestisitleri, kalıcı organik kirleticiler ve imal edilen mallardaki kimyasallar gıda zincirine giriyorlar. Öte yandan kurşunlu benzin neredeyse tüm ülkelerde aşamalı olarak kullanılmaya devam ediyor.