Şehirler yalnızca insan aklı ve gücü ile yönetilmek için fazla büyümüş durumdalar. Robotlarla başlayan dördüncü sanayi devrimi; sağlık, ekonomi, politika ve sosyal yaşam gibi alanlarda fırsatlar sağlarken çeşitli zorluklara da cevaplar bularak kentsel dönüşümü şekillendirmektedir.
İyi bir yerel yönetişimden insanlar ve veriler arasındaki sorunsuz akışı sağlaması, sürdürmesi beklenmektedir. Bunlar arasında kamu hizmetleri, trafik ve servis hizmetleri başta gelir. Hastanelerde ve bankalarda olan uzun kuyruklar kötü yönetişimi; trafik sıkışıklığı ise yol ve trafik sistemlerinin yetersiz olduğunu işaret etmektedir. Özetlemek gerekirse çevre kirliliği, trafik sıkışıklığı ve artan tüketim ile karakterize edilen kentsel yaşam, robotik çözümlere ihtiyaç duyuyor.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre, ulusal hükumetlerin otomasyonu kentsel geleceğin anahtarı olarak görülüyor. Birçok şehir, ulusal ve yerel yönetimleri için günlük yaşamı kolaylaştırmak gibi bir amaç taşıyor. Ayrıca bu şehirler, iyi yönetişimi göstermek adına sembolik bir rol üstlenen robotlar için pilot bölgeler haline geliyorlar. Özerk otomobiller, otomatik eczacılar ve yerel mağazalardaki servis robotları aracılığıyla şehirler düzenli bir şekilde otomasyona uğruyor.
Dünya Ekonomik Forumu geleceğin şehirleri için üç şehri örnek gösteriyor; Tokyo, Dubai ve Singapur!
Tokyo devlet kontrollü bir robotik şehir yaratma sürecinin nasıl olduğu örneğini bizlere en iyi şekilde gösteriyor. Diğer yandan Singapur, “akıllı bir şehir” olarak tanımlanıyor. Singapur hükumeti, farklı hedeflere sahip robotlarla denemeler yapıyor. Ayrıca şehirdeki otomasyon sistemlerinin en hızlı yükseldiği sektör olarak sağlık ve sosyal bakım öne çıkıyor. Dubai için ise devlet tarafından kontrol edilen akıllı bir kentin yeni ortaya çıkan prototipi deniyor. Ancak Dubai, otomasyonu sadece sistemlerin çalışmasını iyileştirmenin bir yolu olarak görmek yerine, “dünya üzerindeki en mutlu şehri” oluşturmak amacıyla kamu hizmetlerini yoğun bir şekilde robotlaştırdığı söyleniyor.