Kamikatsu Köyü, Japonya’nın Shikoku adasında pirinç tarlaları ve dağlık orman arazilerin arasında bulunuyor. 1.700’den az sakine sahip olan bu köy, son yıllarda adını tüm dünyaya duyurdu!
Kamikatsu Belediyesi, mevcut atıklar için çöp fırınları ve toprağa gömme gibi yöntemler kullanıyordu. Hatta kısa süre önce büyük bir masrafla yeni bir yakma fırını inşa etmişti. Ancak tesis, havaya yaydığı zararlı dioksinler nedeniyle sağlık ve güvenlik riski oluşturdu. Bunun üzerine Akira Sakano liderliğinde “Sıfır Atık Akademisi” doğdu. Köy, geri dönüşümün de ötesinde tüm dünyaya örnek olabilecek bir projeye ilham kaynağı oldu.
Sıfır Atık Akademisi’nin ana fikri oldukça basit; atıklar kategorilere ayrıldıktan sonra mümkün olduğunca tekrar kullanılacak, geri dönüştürülecek veya daha basit bir hale dönüştürülecek. Çöpler en az 45 kategoriye ayrılıyor; ilk olarak yemek artıkları, metaller, kağıtlar, plastikler, cam şişeler, yemek tabakları, mobilyalar ve motorlu araçlar birbirinden ayrılıyor. Daha sonra atıklar alt kategorilere ayrılıyor. Metaller, alüminyum ve çeliğe; kağıtlar ise gazete, karton, sert kağıt tüpler vs. olarak birbirinden ayrılıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos’ta gerçekleştirdiği yıllık toplantıya Eş Başkanlık yapan Sakano: “Yerel halkı ikna etmek ilk başlarda zordu. Atıklarını evde yıkayıp kategorize etmelerinin dışında atık toplama merkezine getirmelerini istediğimizde belediyenin işini yapmadığını söyleyenler oldu. Biz de onlara bunun nedenini anlatmak için diyalog ve açıklama toplantıları düzenledik. Başlarda biraz çatışma yaşasak da sonraları iş birliğimiz başladı. İşte bu nokta da köy sakinlerinin hayat tarzında gerçek bir değişim oldu. Ufak bir grupla başlayan hareket giderek büyük çoğunluğa yayıldı. Artık insanların atıklarını evde 5-10 kategoriye ayırdıktan sonra tesise getirdiğini görüyoruz.”
Sıfır Atık Akademisi, 4L (low cost, low impact, low tech and local) altında toplanıyor yani; düşük maliyetli, çevreye karşı duyarlı, yüksek teknoloji gerektirmeyen ve yerel. Projenin başlangıç tarihinden 2018 yılının sonuna kadar, köyün tüm çöpünün sadece %19’luk bir kısmı yakma tesisine veya çöp depolama alanına gönderildi.
Tabii ki projenin tek başarısı bu değil. Yalnızlık Japonya’da oldukça sık görülen bir sorun, bu proje insanların birbirleriyle etkileşime girmelerine ve topluluğun aktif bir parçası gibi hissetmelerini sağlıyor. Aslında bu da atık yönetim merkezini bir topluluğa dönüştürüyor. Örneğin; adı “kuru-kuru” yani “döngüsel” olan ufak bir dükkan, halen iyi durumda fakat sahipleri tarafından kullanılmayan giyim eşyalarını, sofra takımlarını ve çeşitli eşyaları alıp ihtiyaç sahiplerine veriyor. Dükkandan her yıl 8.000’den fazla yemek takımı günlük olarak ödünç alınıyor. Bu da sakinlerin özel etkinlikler için tek kullanımlık plastik ürünleri satın alma gereksinimini ortadan kaldırıyor. Ayrıca dükkanın içinde lüks bir zanaat merkezi de bulunuyor. Sakinler artık giymedikleri eski kimonoları getirerek atık malzemelerden yeni yerel ürünler yapıyorlar.
Akira Sakano: “Artık köydeki herkes atık toplama noktasına geliyor. Sadece atıklarını atmak için değil dükkanımızdaki eşyaları görmeye ve çalışanlarımızla konuşmaya geliyorlar. Proje, bir toplanma merkezi haline geldi. Sakinler tarafından genç nesiller ile sosyalleşme ve sohbet etme fırsatı olarak görülüyor. Hatta atıkları için ziyarete gittiğimiz sakinler bizlere yemekler hazırlıyorlar ve bir süre onlarla kalıp sohbet ediyoruz.”
Sakano, projenin küresel anlamda uygulanmasının oldukça kolay olacağına inanıyor; “Tüketiciler, yaptıkları israfı bir kere görünce döngüsel ekonomiyi daha iyi anlıyor ve alışkanlıklarını değiştirmek istiyor.” dedi. Aynı zamanda 2020 yılı için öngörülen “%100 Sıfır Atık” hedefinin, daha büyük sistemlerle ve daha geniş paydaşlarla yürütülmediği sürece pek mümkün olmadığını da itiraf etti.
Akademi, 2016 yılında yerel dükkanlarda ve işletmelerde israfı azaltma kapsamında “Sıfır Atık Akreditasyon” planını başlatmıştı. Yerel dükkanların büyük bir fark yaratabileceğine inanan Sakano; “Hem tüketici hem üretici olan yerel dükkanlar, bazı alışkanlıklarını değiştirirler ve belirli ürünleri kullanmayı bırakırlarsa Sıfır Atık Hedefi’ne oldukça büyük katkılarda bulunabilirler. Bu noktada engeller ne olursa olsun %100 Sıfır Atık hedefine ulaşmaya çabalamamız çok önemli. Döngüsel ekonomiye katkıda bulunmak için dünya liderlerinin de şimdiden atması gereken adımlar bulunuyor.” ifadelerinde bulundu.
Sakano’nun nihai hedefi ise programın global ölçekte uygulandığını görmek. Ülkemizde de hedeflenen bu projeye şehrinizde katkıda bulunmak veya hakkında detaylı bilgeye ulaşmak için lütfen tıklayınız.