IDEMA Kalkınma çalışanları yazıyor: Fatan Sarraj, LIFE Projesi katılımcılarından Samar ve Yusuf çiftinin girişimcilik öyküsünü IDEMA Haber okuyucuları için yazdı.
Ortadoğu toplumlarında aileleri için yemek hazırlayan kişiler oldukça saygı görürken ve restoranlar toplumsal dokuda önemli bir yer tutarken, bireysel küçük çapta başlatılan gıda girişimlerine pek ilgi gösterilmemektedir. Ancak büyük sosyal değişimler sonucu ortaya çıkan yoğun göç dalgası bir zamanlar kuşkuyla bakılan durumları tercih edilen yollar haline getirebilir. Anavatanlarından ayrılmak zorunda kalan, dili, kültürü ya da insanlarıyla çok az tanışık oldukları bir ülkede ikamet etmek zorunda kalan İstanbul’daki Suriyeliler için de durum tıpkı böyle.
Eskiden ev hanımı olan 50 yaşındaki Samar ve Suriye’de elektrik mühendisi olarak çalışan 55 yaşındaki esi Yusuf da bu yola giren bir çift. Yaşam koşullarının kötüleşmesi nedeniyle 2015 yılında Şam’dan ayrılmaya, üç kızıyla ve genç oğluyla İstanbul’da yeni bir sayfa açan Samar ve Yusuf, birçok başarısız iş girişiminden sonra her zamanki tutkuları olan aşçılığa döndüler. Ev yapımı yemek hizmetlerini sadece küçük bir akraba ve arkadaş çevresinde pazarlamalarına rağmen; kısa sürede iş hayatlarında büyük bir müşteri tabanı oluşturdular ve bu büyük şehirde yüzlerce insanın kalbine ulaştılar.
Samar, girişimlerinin başlamasını şu sözlerle aktarıyor: “Her şey bir emlak şirketinde çalışan kızım Nour’un kendisinin ve iş arkadaşlarının işyerine her gün sipariş ettikleri yemeklerden şikayet ettiklerinde ve onlar için yemek yapmamı istediklerinde başladı.”
Daha sonra, Suriyeli ve Arap dostlarından oluşan geniş bir çevreye sahip olan Samar, verdikleri hizmeti Facebook ve WhatsApp’tan tanıtmaya başladı. Eş zamanlı olarak yemeklerinin fotoğraflarını çekmeye ve yayınlamaya başlayan Samar, fotoğrafçılığı çok sevdiğini ve yemeklerinin fotoğraflarını çekerken sanki bir sanat eseri ortaya çıkarıyormuş gibi özen gösterdiğini belirtiyor. İlk başta çektiği fotoğrafların o kadar iyi olmadığını fakat zaman içerisinde çok daha iyi hale geldiklerini ve yemeklerinin lezzetini, kalitesini yansıtmaya başladıklarını da ekliyor.
Çift, müşterilerinin hızla artmasıyla, evlerinin mutfağının üretim kapasitesinin yeterli olmadığını fark ettiklerinde işlerini bir süre durdurmak zorunda kalmışlar. Fakat, daha sonra müşterilerinden birinin LIFE Projesi’nden bahsetmesi ile girişimcilik yolculukları başka bir yere evrilmiş.
Samar ve Yusuf, LIFE Projesi kapsamında pazarlama, işletme, iş planı konularında sayısız destek gördüklerini ve özellikle LIFE Projesi Gıda Girişim Merkezi’nde bulunan ve üyeler için dizayn edilmiş endüstriyel mutfak kullanımı fırsatı sayesinde bu konudaki deneyimlerini arttırdılar. Kazandıkları bu deneyimler, işlerini daha iyiye götürdü ve profesyonel yollar aramak için motive etti. Başarılı çift, bundan sonra yiyecek içecek (catering) hizmeti vermenin yani sıra Suriye mutfağına özgü yemeklerin yapıldığı farklı atölyeler de düzenlemeyi planlıyorlar. Samar, özellikle genç Suriyeli neslin aşçılık becerilerini geliştirmeye ve bu değerli bilgileri kazanmaya çok ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Samar ve Yusuf yalnızca maddi kazanç için çalışmadıklarını; yemek pişirmenin kendileri için sanat ve sevgi dolu bir eylem olduğunu her fırsatta dile getiriyorlar.
LIFE Projesi, çifte çeşitli mutfak kültürlerini de tanıttı. Samar ve Yusuf’un eğitim sırasında kazandığı en önemli şeylerden biriyse ilişkilerdi. LIFE Projesi çifte, kişisel ve iş düzeyinde geniş bir yelpazede ilişkiler sundu. Örneğin, sadece LIFE Yarışması (Demoday), Türkiyeli iş insanları ve yatırımcılar gibi pek çok yeni kişiyle tanışmalarını için harika bir fırsat sağladı ve çiftin müşteri portföyünü de genişletmeye de katkı sundu.