Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin İngiltere Büyükelçiği’nin desteğiyle hayata geçirdiği İş Dünyası Şeffaflık Sistemi Türkiye Analizi Raporu’nun Kapanış Konferansı Hilton Bosphorus Otel, İstanbul’da düzenlendi.
İş Dünyası Şeffaflık Sistemi Türkiye Analizi Raporu’nun detaylarıyla paylaşıldığı toplantıda, Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan ve İngiltere Başkonsolosluğu Ekonomi ve Refah Bölüm Başkanı Nicholas Cannon gibi isimler hem rapor hakkında hem de dünyada ve Türkiye’de, özellikle iş dünyasındaki yolsuzlukla ilgili konuşmalar gerçekleştirdiler.
“Şeffaflık için Türkiye’nin atması gereken önemli adımlar var”
Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan konferansta yaptığı konuşmasında, her alandaki şeffaflık için en önemli etkenin yürütme erkinin dominasyonunu hafifletmek olduğunu vurguladı. Bu açıdan bakıldığında ise günümüzde içinde bulunduğumuz noktadan endişe duyduklarının altını çizdi.
Özarslan sözlerine dünyadan örnekler vererek devam etti ve “Amerika, İngiltere, Rusya, Brezilya, Hindistan ve Çin iş dünyasında şeffaflığı sağlamak için yeni kanunlar çıkarıyor. Dünyada bu alanda kazanılmış bir ivme var. Bu süreçte Türkiye’nin de atması gereken önemli adımlar mevcut” dedi.
İş dünyasının yolsuzlukla mücadelede nelere ihtiyaç duyduğunu da detaylıca anlatan Özarslan, ekonomik kalkınmaya en büyük katkıyı sağlayacak olan yabancı ve yerli yatırımcıların güveni için ise yargı bağımsızlığının ne denli önemli olduğunu belirtti.
Kamuoyuna göre yolsuzluk cezasız kalıyor
İş dünyası içinde ve iş dünyasından kaynaklanan yolsuzluğu önlemek için, kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum kurumlarının çalışmalarını detaylıca inceleyen ilk kapsayıcı analiz çerçevesi olma özelliği taşıyan rapora göre, Türkiye’de iş dünyasında yolsuzlukla mücadele mevzuatı özellikle Avrupa Birliği’ne uyum yasaları sürecinde güçlendi. Yolsuzlukla mücadele açısından genel olarak yeterli ve cezalar caydırıcı nitelikte. Buna rağmen rüşvet ve yolsuzluk davalarında takipsizilik kararı verilmesi ve aktif yaptırım uygulanmayan hallerin bulunması dolayısıyla kamuoyunda yolsuzluğun cezasız kaldığı konusunda hakim bir kanı mevcut.
Rapor nasıl hazırlandı?
İş Dünyası Şeffaflık Sistemi Türkiye Analizi ile ilgili çalışma yapılırken cevap aranan her soruya;
- işletmelerin ölçekleri,
- faaliyet gösterdikleri sektörler,
- uymak zorunda oldukları kanunlar, yönetmelikler,
- halka açık olup olmadıkları özellikle de Borsa İstanbul’da işlem görüp görmedikleri,
- sermaye piyasalarında işlem yapıp yapmadıkları kapsamında bakılarak mevcut durumun analiz edilmesi hedeflendi.
Analiz çalışmasının uygulamadaki örnekleri yansıtması ve Borsa İstanbul’da işlem gören halka açık şirketlerin durumları hakkında da bilgi vermesi açısından Borsa İstanbul’da işlem gören halka açık şirketlerden BİST 50 Endeksi (50 şirket) ve BİST Sürdürülebilirlik Endeksi içinde yer alan şirketler (42 şirket) olmak üzere değişik sektörlerde faaliyet gösteren toplam 58 şirket üzerinde bir çalışma yapıldı. Söz konusu endekslerin seçilme sebepleri; BİST 50 Endeksi’nin Borsa İstanbul’da işlem gören Türkiye’nin en yüksek piyasa değeri ve günlük işlem hacmine sahip olan şirketlerini kapsıyor olması, BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde ise endekse seçilen firmalarda özellikle “yolsuzlukla mücadele” konularında da değerlendirme yapılıyor olması.
BİST Sürdürülebilir Endeksi’nde yer alan 42 halka açık şirket ise EIRIS (Ethical Investment Research Services Limited) tarafından uluslararası sürdürülebilirlik kriterlerine göre değerlemeye alınan şirketler içinden seçildi. Değerlendirmenin yapıldığı BİST 50 Endeksi ve BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan şirketler açısından “Yolsuzlukla Mücadele Programlarının Raporlanması” ile ilgili konuları içeren 13 soru karşısında farklı sonuçlar oluşturuldu.
100 puan üzerinden yapılan değerlendirme sistemine göre incelenen şirketlerin ortalamaları şu şekilde belirlendi:
Şirketlerin yolsuzlukla mücadele programı değerlendirme kriterleri ortalamaları ise aşağıdaki grafikteki gibi hesaplandı.
Türkiye Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde 75. sırada
Öte yandan rapora göre Türkiye’de yolsuzluğun yaygın olduğu konusunda kamuoyunda genel bir görüş hakim. Bir ülkede kamu sektörünün yolsuzlukla ne kadar iç içe olduğu konusundaki algıyı ölçen Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2012 Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde Türkiye, 176 ülke arasında 49 puanla 54. sıradayken 2016’da 176 ülke arasında 41 puanla 75. sıraya geriliyor.
Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin 2015’teki “Türkiye’de Yolsuzluk: Neden, Nasıl ve Nerede?” araştırmasında katılımcıların %28’i son iki yılda rüşvet ödemesi talebiyle karşılaştıklarını söylüyor. 2016’daki “Türkiye’de Yolsuzluk: Neden, Nasıl ve Nerede?” araştırmasında sosyal hizmetlere erişim sırasında son 12 ay içinde usulsüz ödemelere başvurmak durumunda kalanlara, türlü çekincelerle cevap vermeyenler eklendiğinde %20’yi geçiyor. %26’lık bir dilim ise kamu iş ve işlemlerini kişisel bağlantılar ve tanıdıklar aracılığıyla hallettiğini belirtiyor.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü Küresel Yolsuzluk Barometresi Türkiye 2016 araştırmasına göre ise katılımcılar %41 oranında hükümet yetkililerini, %40 oranında Parlamentoyu, %39 oranında vergi memurlarını ve %38 oranında hükümet temsilcilerini en yozlaşmış kurumlar olarak görüyor. Katılımcıların en çok rüşvet verdikleri kurumlar arasında işsizlik tazminatı (%23), adli bir iş için mahkemeler (%20) ve devlet meslek liseleri (%18) geliyor.
Rakamlar ne diyor?
İş Dünyası Şeffaflık Sistemi Türkiye Analizi Raporu’nda yer verilen, dünya çapında gerçekleştirilen araştırmaların sonuçlarına göre de Türkiye birçok alanda gerileme gösteriyor.
- Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum – WEF) tarafından 140’dan fazla ülke kapsamında her yıl hazırlanan Küresel Rekabet Edebilirlik Endeksi Raporu’na göre Türkiye’nin 2014 – 2015 yılında 144 ülke içinde 45. sıradaki yeri 2015 – 2016 yılında 140 ülke içinde 51. sıraya geriledi. Diğer taraftan, Temel Gereklilikler, Etkinlik Artırıcılar ve İnovasyon ve Çeşitlilik Faktörleri gibi üç alt endeksten oluşan Küresel Rekabet Edebilirlik Endeksi’nin her üç alt endeksinde de Türkiye’nin sıralaması 2014 – 2015 yılına göre gerileme gösteriyor.
- A.T. Kearney firması tarafından hazırlanan ve ilk 25 ülkenin yayınlandığı Doğrudan Yabancı Yatırım Güven Endeksi’ne (FDI Confidence Index) göre ise Türkiye 2015 yılında Türkiye, yatırımcıların yatırım yapmakta istekli olduğu ve güvendiği 25 ülke sıralamasında 22. sırada yer alırken 2016 yılında yine 2013 yılında olduğu gibi sıralama dışında kalıyor.
- Heritage Foundation ve Wall Street Journal tarafından hazırlanan Dünya Ekonomik Özgürlük Endeksi’nde ise 2015 yılında 178 ülke içinde 70. sıradayken 2016 yılında 79. sıraya geriledi.106 Hukuk devleti (Mülkiyet hakları ve Rüşvetsizlik özgürlüğü), Sınırlı devlet (Kamu harcamaları ve Mali özgürlük), Mevzuat etkinliği (İş özgürlüğü, Emek özgürlüğü ve Parasal ögürlük) ve Açık piyasalar (Ticaret özgürlüğü, Yatırım özgürlüğü ve Finansal özgürlük) kategorilerinden 2016 yılında Türkiye’nin puanı sadece “iş özgürlüğü” alt başlığında yükseliyor, diğer tüm başlıklarda düşüş gösteriyor.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.