İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, Marshall Fonu’nun (GMF-German Marshall Fund) bir projesi olan Karadeniz İşbirliği Fonu’nun (BST-Black Sea Cooperation Trust) desteğiyle yürütülen, Emre Erdoğan ve Pınar Uyan Semerci tarafından hazırlanan “Türkiye’de Yaşayan Suriyelilere Karşı Tutumlar” çalışması yayımlandı.
Bu çalışma Türkiye’de yaşayan Suriyelilere karşı halkın göçmen karşıtı davranışlarını, onları ekonomik, sembolik ve fiziksel olarak nasıl bir tehdit halinde gördüklerini ve onlarla iletişim biçimlerini baz alarak Türkiye’nin kentsel ve kırsal 16 ilinden 18 yaş üstü 2004 kişiyle yüz yüze görüşmeler yapılarak Infakto RW tarafından yapılan saha ve anket çalışmalarıyla tamamlanmıştır.
Ayrıca CHP, AKP, MHP ve HDP siyasi partilerinin destekçileriyle İstanbul’da odak grup çalışmaları yapılmıştır.
Bu çalışma gerçekleştirilirken kullanılan nüfus bilgileri aşağıdaki gibidir.
Cinsiyet |
Erkek Kadın |
%48.9
%51.1 |
Yaş | 18-29
30-45 46-87 |
%29.3
%37.0 %33.7 |
Yerleşim | Kentsel
Kırsal |
%87.0
%13.0 |
Eğitim | İlköğretim ve Aşağısı
Ortaöğretim Yüksek Öğrenim |
%33.3
%51.4 %15.2 |
Çalışma Durumu | Çalışan
Ev Hanımı Emekli Öğrenci İşsiz |
%54.9
%27.0 %6.3 %7.5 %4.3 |
Kamuoyunun Suriyeliler’in varlığıyla ilgili hissettiği en büyük tehdit ülkedeki iş imkanlarının azalması ve işlenilen suç oranlarının artmasından kaynaklanıyor.
Özellikle Suriyeliler’in yoğun olarak bulunduğu şehirlerde halkla olan ilişkilerine bakıldığında tablodaki oranlar ortaya çıkıyor.
Türkiye’deki vatandaşların Suriyeliler ile iş veya arkadaşlık ilişkisi kurma konusundaki tutumları tabloya aşağıdaki şekilde yansıyor.
Suriyelilerin ülkedeki bazı haklardan ücretsiz faydalanmaları konusunda hakim olan görüşler;
Suriye’deki savaş hali sona erdiğinde Suriyelilerin ülkelerine geri dönmeleri konusunda partilerin savundukları görüşler;
Bu araştırma sonuçlarına göre tartışılması gereken konular;
- ‘Göçmen’,’misafir’, ‘mülteci’ ve ‘geçici koruma’ gibi kavramların doğru bir şekilde kavramlaştırılması,
- İletişim kurmanın önemi
- Doğru iletişimin kurulmasını hedefleyen projelerin artması,
- Halkçılık, ‘korku’nun dili ve biz, insanlar
Çalışmanın İngilizce versiyonu için tıklayınız.