Dünyanın artan nüfusu besleme kapasitesi eşitsiz dağılıyor. Ekili arazilerdeki artış ve daha verimli bir üretim teknolojisinin kullanımı kısmen sorunu çözüyor gibi görünse de birçok alanda bunun yerine gıda ithalatı artırılıyor. Aalto Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Earth’s Future’da yayınladıkları araştırmada, kaynak kıtlığı, nüfus baskısı ve gıda ithalatı arasında geniş bir bağlantıyı gözler önüne seriyor.
Bu, uzun süredir küresel tartışmaların konusu olsa da, daha önceki araştırmalar, kaynak kıtlığı ve gıda ithalatı arasındaki net bir bağlantıyı kanıtlayamamıştı. Araştırmacı Miina Porkka, su kaynaklarının üretimi kısıtladığı bölgelere odaklanan küresel bir analiz yaptı ve elde ettiği verileri nüfus baskısı sebebiyle artan gıda ithalatıyla karşılaştırdı.
Araştırmacılar çalışmalarını, FAO istatistikleriyle modellenen veriler ile birleştirdi ve teknolojik gelişmeden kaynaklanan üretim verimliliği artışlarını da göz önüne aldı. Analiz, kaynak kıtlıklarının %75’inde bölgenin kendi üretiminin yetersizliği sebebiyle gıda ithalatının artmaya başladığını gösterdi.
Araştırmaya göre, yaklaşık 1,4 milyar insanın gıda güvenliği ithalata bağımlı hale geldi ve artan ithalatın yerel üretim eksikliğini telafi etmek için yeterli olmadığı alanlarda 460 milyondan daha fazla insan yaşıyor.
Uluslararası gıda sistemi hassas. Fiyat ve üretim şokları yaygınlaşabilir ve özellikle de ithalata bağımlı olan yoksul ülkelerde gıda güvenliğini zayıflatabilir. Sonuç olarak, üretim kapasitesini artırmaya yönelik daha fazla yatırım, uygulanabilir bir alternatif olabilir. Özellikle Sahra altı Afrika ve Hindistan’da, besin maddelerinin daha verimli kullanılması ve daha iyi sulama sistemleri ile gıda üretimini sürdürülebilir bir şekilde iyileştirme fırsatı bulunmaya çalışılıyor. Miina Porkka, çözümlerin nihai olarak sadece artan gıda üretiminden fazlasını gerektirdiğini vurguluyor.
Gıda talebini kontrol altında tutmak kilit önem taşıyor. Bu çalışmada nüfus artışının kontrolü önemli bir rol oynuyor, ancak gıda atıklarını ve et tüketimini azaltarak üretim zincirlerini artırmak da önemli.