Adana’daki Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda 10 yıldır deniz kaplumbağalarını korumak için çalışan WWF-Türkiye ve Orman Su İşleri 7. Bölge Müdürlüğü, sahada yuva yapan bir yeşil deniz kaplumbağasına uydu vericisi taktı. Bu uydu verici sayesinde “Akyatan2016” adlı yeşil deniz kaplumbağasının kış boyunca Akdeniz’de izleyeceği göç rotası takip edilebilecek.
Akyatan Kumsalı’nın yeşil deniz kaplumbağası yuvalaması açısından Türkiye ve Akdeniz Havzası için önemli kumsallardan biri olduğunu belirten WWF-Türkiye Doğa Koruma Yönetmeni Ayşe Oruç, “Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) Kırmızı Listesi’nde dünya çapında tehlikede (endangered), Akdeniz’de ise önemli derecede tehlikede(critically endangered) statüsünde yer alan yeşil deniz kaplumbağasının göç rotasının bilinmesi doğa koruma çalışmaları açısından oldukça önemli. Artık kaplumbağanın kıyılardan ayrıldıktan sonra nerede kışladığını, nerede beslendiğini takip edebileceğiz. Bu sayede onları bekleyen tehlikelere karşı da önlem alabileceğiz.” dedi. Akyatan2016 adlı deniz kaplumbağasının rotası kısa bir süre sonra seaturtle.org internet sitesinden izlenebilecek.
Türkiye’nin en büyük kumulları
Akyatan Lagünü ile Akdeniz arasında Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin şekillendirdiği, Türkiye’nin en büyük kumulları yer alıyor. Bu kumullar, yeşil deniz kaplumbağasının (Chelonia mydas) Akdeniz’deki en önemli yuvalama kumsallarından biri. Akyatan Kumsalı’nda deniz kaplumbağası izleme çalışmaları, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 7. Bölge Müdürlüğü ile WWF-Türkiye arasında imzalanan “İşbirliği Protokolü” kapsamında 2006 yılından bu yana 1 Haziran- 15 Eylül tarihleri arasında kesintisiz devam ediyor. Çalışmalar kapsamında deniz kaplumbağası yuvalarının sezona bağlı dağılımı, yavru başarısı, çıkış dönemleri ve ekolojisi üzerine veri toplanıyor. Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, geniş bir memeli, amfibi, sürüngen ve kuş çeşitliliğine sahip. Alan çalışmalarına bugüne kadar farklı üniversitelerin farklı bölümlerinden 350’nin üzerinde gönüllü katıldı. 10. yılını tamamlayan kamp, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve akademik kuruluşlar arasında gerçekleşen en uzun çalışma özelliğini taşıyor.