5 Haziran Dünya Çevre Günü, çevre için en büyük, en önemli uluslararası gün olarak kabul ediliyor.
Doğaya yönelik konular, geniş kapsamlı, çok disiplinli-çok sektörlü- çok paydaşlı; sosyal, kültürel ve ekonomik farklılıklar fark etmeksizin tüm birey, toplum ve ülkeleri yakından ilgilendiren yaşamsal konular olarak karşımıza çıkıyor.
Bugünün neden ve nasıl Dünya Çevre Günü ilan edildiğine yönelik haberimizi kaleme alıyoruz.
5 Haziran neden ve nasıl Dünya Çevre Günü olarak ilan edildi?
Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı (UNEP) her yıl, doğanın korunması için dünya çapında farkındalığı ve eylemi teşvik eden Dünya Çevre Günü için çeşitli etkinlikler düzenlemektedir.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından yönetilen ve 1972 BM İnsan Çevresi Konferansı’nın ardından 1974’ten beri her yıl düzenlenen etkinlik, dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın gezegeni korumakla uğraştığı, çevresel erişim için en büyük küresel platform haline geldi.
UNEP, 1972 yılında Stockholm’de gerçekleştirilen BM İnsan Çevresi Konferansı’nda, BM’de çevre sorunlarını küresel boyutta ele alacak uluslararası bir örgütün kurulmasına karar verilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu karara dayanarak, BM Genel Kurulu’nun 2997 sayı ve 15 Aralık 1972 sayılı kararıyla, UNEP, BM’ye bağlı bir “küresel çevre programı” olarak oluşturulmuştur.
1972 Stockholm Konferansı- Fotoğraf: Yutaka Nagata/ Birleşmiş Milletler
Her yıl Dünya Çevre Günü, resmi kutlamaların yapıldığı farklı bir ülke tarafından ev sahipliği yapmaktadır. 150’den fazla ülkenin katıldığı bu uluslararası çevre günü, hükümetleri, iş dünyasını, işletmeleri, sivil toplumu, okulları, ünlüleri, şehirleri ve toplulukları bir araya getirerek farkındalığı artırıyor ve çevresel eylemi kutluyor.
2024 yılının teması nedir?
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Bu yılki Dünya Çevre Günü’nün teması “arazi restorasyonu, çölleşme ve kuraklığa karşı dayanıklılık” olduğunu açıkladı.
“İnsanlık toprağa bağlıdır. Ancak dünyanın dört bir yanında kirlilik, iklim kaosu ve biyolojik çeşitliliğin yok edilmesinden oluşan zehirli bir kokteyl, sağlıklı toprakları çöllere ve gelişen ekosistemleri ölü bölgelere dönüştürüyor. Ormanları ve otlakları yok ediyor ve toprağın ekosistemleri, tarımı ve toplulukları destekleme gücünü azaltıyor”
“Artık kurtulmanın zamanı geldi”
Dünya Çevre Günü vesilesiyle bir mesaj yayımlayan Guterres, “İklim krizi, mahsullerin azalması, su kaynaklarının yok olması, ekonomilerin zayıflaması ve toplumların tehlikeye girmesi anlamına geliyor – en çok da en yoksullar etkileniyor. Sürdürülebilir kalkınma zarar görüyor. Ve ölümcül bir döngünün içine hapsolmuş durumdayız – arazi kullanımı gezegenimizi ısıtan karbondioksit emisyonlarının yüzde on birinden sorumlu. Artık kurtulmanın zamanı geldi” dedi.
“Finansman artırılmalı”
Ülkeler, bozulmuş ekosistemleri ve arazileri eski haline getirme taahhütlerini ve Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi’nin tamamını yerine getirmeliler çağrısı yapan Genel Sekreter, “Yeni ulusal iklim eylem planlarını, 2030 yılına kadar ormansızlaşmayı nasıl durduracaklarını ve tersine çevireceklerini ortaya koymak için kullanmalılar. Ve gelişmekte olan ülkeleri şiddetli hava koşullarına uyum sağlamaları, doğayı korumaları ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeleri için finansman büyük ölçüde artırılmalı” dedi.
“Biz Restorasyon Nesliyiz”
Eylemsizliğin maliyetli çok büyük olacağını ifade eden Guterres, hızlı ve etkili eylemlerin hayata geçirilmesinin ekonomik açıdan da mantıklı olduğunu, ekosistem restorasyonuna yatırılan her bir doların, otuz dolara kadar ekonomik fayda sağladığını belirtti.
Guterres, “Biz Restorasyon Nesliyiz. Gelin toprak ve insanlık için sürdürülebilir bir geleceği birlikte inşa edelim” diyerek mesajına son verdi.
COMMENTS