Görme engelli insanlara daha fazla mobilite, güvenlik ve özerklik sağlayacak bir navigasyon aracı piyasaya çıkıyor. Görüntüleri sese dönüştürebilen bu aygıt, aynı zamanda çevre ile de iletişim kurabilecek.
Çocukluk döneminde görme yetisini yavaş yavaş kaybeden Catalin, günümüzde görme engelliler için bir okulda ders veriyor. Aynı zamanda Bükreş Üniversitesi’nde ise görme engelli insanlar için yeni bir tür navigasyon aygıtını test ediyor. Onun tecrübesi ile araştırmacılar, doğru ihtiyaçlara göre düzenlemeler yapıyor. Örneğin sistem, saniyede 20 kez sürekli olarak çevreyi tarayacak bir 3D kamera içeriyor.
Görüşün Sesi Projesi’nin Teknik Koordinatörü Profesör Alin Moldoveanu; “Görme algoritmalarını ve her bireysel nesneyi parçalara ayırıyoruz. Her bir nesne, kullanıcıya 3D bilgisayar tarafından üretilen sesler ile sunuluyor. Nesneyi karın bölgesinde bulunan bir kemerin yaydığı titreşimler sayesinde hissedebiliyorsunuz.” açıklamalarında bulundu.
Görme engelli bireyler, gerçek zamanlı olarak titreşimlerle veya dokunma geri bildirimleri ile birlikte bu 3D sesler tarafından yönlendirilecekler. Geri bildirimin yoğunluğu, kullanıcının nesneden uzaklığına bağlı olarak değişecek.
Profesör Moldoveanu: “Sistem; eczane, süpermarket veya metro istasyonu gibi yönleri bulabilir ya da istenilen metinleri tek düğmeyle okuyabilir.” ifadelerinde bulundu.
Merdivenleri, kapıları ya da etrafta dolaşan insanları belirleyen sistem, çevrede değişen durumları hızlı bir şekilde algılayabiliyor. Kullanıcılar ise kendi ihtiyaçlarına göre bazı özelliklerini değiştirebiliyorlar.
Görüşün Sesi Proje’sinin Koordinatörü Runar Unnporsson da: “Görme engelli insanlar sadece beyaz bastonun bir metre önünü ve bir metre üstünü algılayabiliyorlardı.” diye eklemede bulundu.
Cihazın dış mekan kullanımı ile ilgili araştırmalar Gheorghe Asachi Teknik Üniversitesi tarafından yürütülüyor. Aydınlatma koşullarına, yağmura veya taşıtlara karşı alınması gereken önlemler gibi cihazın kamusal alanlarda kullanabilmesi adına daha çok yol var.
Gheorghe Asachi Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Profesörü Simona Caraiman ise: “Dış mekanda kullanım konusuna gelirsek, çevreyi aynı anda görebilen iki stereo kameraya güveniyoruz. Bu ikisi baz alınarak, ortamdaki nesnelerin mesafeleri tahmin edilebiliyor. Örneğin, yerdeki bir delik gibi tehlikeli durumları bildirecek sistem arızalı olamaz. Projenin hayati bir öneme sahip olduğunu biliyoruz.’’ açıklamalarında bulundu.
Test cihazını kullanan, Eusebiu Toma: “Bu cihazı kullandığım andan itibaren, daha önce kullanmış olduğum her şeyden çok güvende olduğumu hissettim.” açıklamalarıyla cihaza olan beğenisini belirtti.
Araştırmacılar, şu anda iç ve dış mekan sistemlerini bir araya getirmek için ince ayarlar yapıyorlar. Bir sonraki adım, önümüzdeki iki yıl içinde cihazın ticarileştirilmesi için daha küçük hale getirilmesi olacak.