İnternetin yükselişi ve mobil bilgi işlem cihazlarının her yerde olması seyahat ve alışverişten politikaya kadar her şeyi değiştirdi. Ancak, ticaret, yönetişim ve sosyal etkileşimdeki bir sonraki devrim için, Dünya yörüngesine bakmak gerekiyor. Orada, iletişim ve yerden izleme uyduları ile sadece teknoloji elitleri için değil, herkes için yeni bir alan gelişiyor.
Uzaydaki bu paylaşım ekonomisi, büyük şirketler veya hükümetler tarafından istihdam edilmeyenler dahi, hava durumlarından ekonomik görünümlere ve sınır ötesi göçlere kadar her konuda gerçek zamanlı, güvenilir verileri erişebilir kılıyor.
Uzaya dayalı kaynaklara erişimi demokratikleştirerek, daha insancıl ve adil bir dünya yaratmak mümkün. Fakat bu yararları elde etmek için, karmaşık teknik, hukuki, siyasi zorlukların üstesinden gelmek gerekiyor.
Mekanın demokratikleşmesi
Teknik ilerlemeler, mekanda paylaşım ekonomisi için altyapıyı oluşturuyor.
Birincisi ve en bariz olanı, yeniden kullanılabilir güç artırıcılar gibi yeniliklerle teknolojiyi başlatma maliyetlerinde dramatik ve sürekli indirimler sağlayan yeni bir girişim dalgası. İkincisi, hükümetler veya endüstri tarafından tipik olarak kullanılanlardan çok daha küçük, daha hafif, inşa ve fırlatma süreçlerinde daha ucuz seçenekler sağlayan nano uydular geliştirilmesi. Bu uydular, uydu üretimini tek seferlik tasarımlardan standart ürünlerin toplu montajına dönüştüren ortak standartları ve raf ömrünü kullanmalıdır.
Özel yetenekli sensörlerin daha hızlı geliştirilmesi için yeni yetenekler ve tekniklerle güncellenen yazılım tanımlı bileşenlerin kullanımı, yeni alan bazlı hizmetler sağlamak için gereken maliyeti ve zamanı düşürür. Uyduların artan istihbaratı ve aralarındaki haberleşme bant genişliği, uydulara en etkili biçimde bunu yapabilecek izleme veya sinyal röle işi tahsis ederek, otonom sürüler halinde faaliyet gösterecek. Bu ilerlemeler, görüntü çözünürlüğünde sürekli artışlarla ve daha düşük maliyetle kapsayabileceği alan uydularıyla, daha fazla uzaya dayalı algılama ve bağlantı hizmetleri anlamına geliyor.
Blockchain’in etkisi
Bununla birlikte, topluluklar ya da sivil kuruluşlar, aldıkları verilerin güvenilir olduğunu ve bir uyduda (veya verdiği hizmette) sahiplik payının güvenli olduğunu ve uygun bir ödeme alacağını bilmelidir.
Blockchain özellikli “akıllı sözleşmeler” ayrıca, hizmetlerine ihtiyaç duyulan uyduların ve sistemlerin, müşterilerin belli bir imaj için ödemek istediği fiyat ve ne kadar çabuk ihtiyaç duydukları gibi önceden belirlenmiş ölçütlere dayalı olarak, otonom biçimde müzakere etmelerini sağlayabilir. Kullanıcılar, uydu sahipleri ve hatta uyduların kendileri, başlatma, sigorta ve diğer masraflarını ödemek için dinamik olarak yeni hizmetler yaratabilirler.
İdeal olarak, hayvan göçlerinden ve hava kirliliğine kadar her şeyle ilgili tüm gerçek zamanlı veriler, yapay zeka algoritmaları ile dünyanın bütünlüğüne yönelik tehditleri belirlemek ve karşı önlemleri tetikleyebilmek için analiz edilebilir.
Uzaydaki paylaşım ekonomisi
Uzaydaki paylaşım ekonomisi, alan varlıklarının ve ürettikleri veri ve iletişim hizmetlerinin dağıtılmış mülkiyeti anlamına gelir. Bu ekonomide, uydular ve onların “ürünleri” sadece kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve hükümetler değil, kar amacı gütmeyen toplum grupları, STK’lar ve bireylere ait olacak.
Bu yeni ekonomik model, daha önce erişilemeyen alanlar ve uzak makineler için daha erişilebilir, daha hızlı ve daha düşük maliyetli uzaktan algılayıcı verilerin yanı sıra düşük maliyetli evrensel geniş bant iletişim sağlayabilir.