Guyana Kooperatif Cumhuriyeti
Guyana; Güney Amerika’da 215.000 kilometrekare alana yayılan ve bu alanın %80’ini yağmur ormanlarının oluşturduğu bir ülkedir. Önceki yıllarda İngiliz, Fransız ve Hollanda sömürgesi olarak tarihteki yerini alan ülke Güney Amerika’da tek İngilizce konuşulan ülkedir.
1966 yılında İngiltere’den bağımsızlığını kazandıktan sonra ülkede kooperatifler aracılığı ile bir hareket başlatılmış ve özellikle en yoksul vatandaşların koooperitifler aracılığı ile ekonomik faaliyete dahil olmaları sağlanmıştır. Bu süreci “zayıf insanları gerçek insana” dönüştürmek olarak tanımlayan Guyana Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri; küresel yoksulluk sorunu, insanların sürdürülebilir geçim kaynağına erişimi, toprak reformu ve mülkiyet hakkı gibi birçok alanda iyi bir model sunuyor. Elbette modelin ilk başlatıldığından günümüze ne kadar iyi uygulandığı ve kalkınma yönetiminin içselleştirilebilmesi, Guyana için bir sorun alanı olarak duruyor.
Guyana Kooperatif Cumhuriyeti’ni, kuruluşunu yaptığımız bir kooperatif çalışması kapsamında T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü’nde bu konuya kalpten destek veren değerli bir Kooperatif Başmüfettişimiz’den öğrendim. Son yıllarda bu alanda artan kooperatifler ve kendi kooperatif girişimimiz sonrası bu alanı biraz daha araştırmak ve paylaşmak istedim.
Kooperatifçilik
Toplumsal kalkınma için bireylerin gönüllülük ilkesi ve işletme yöntemleri ile bir araya gelerek oluşturduğu kooperatifler, Uluslararası Kooperatifler Birliği tanımına göre; “Ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaç ve istekleri müşterek sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen bir işletme yoluyla karşılamak üzere gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu özerk bir teşkilattırlar.”
Kooperatifler, son yıllarda kamu tarafından da teşvik edilmektedir. Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü verilerine göre tüm dünyada kooperatiflere üye sayısı 1 Milyar kişidir. Bu kapsamda dünyadaki her 7 kişiden birisi kooperatif üyesidir. Yine aynı verilere göre;
“Kore’de Su ürünlerinin %70’ini; Brezilya’da tarımsal ürünlerin %40’ını; Bolivya’da tasarrufların %25’ini; Kolombiya’da sağlık sektörünün %25’ini; Singapur’da perakende sektörünün %55’ini, Danimarka’da %35’ini ve Macaristan’da %15’ini kooperatifler karşılamaktadır.”
Ayrıca Yeni Zelanda ve Paraguay’da milli gelirin %3 kooperatifler tarafından üretilirken, Japonya’da da gıda sektöründe yılda 34 Milyar Dolar üreten kooperatifler önemli bir yer tutmaktadır. Dünyada ilk kooperatifler*, İngiltere’de dokuma işçileri, Fransa’da marangozlar, Almanya’da esnaflar tarafından kurulmuş ve bu kooperatifler hammadde alımı üzerine oluşturulmuştur.
*http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/42/454/5176.pdf
Dünyada önde gelen markalaşmış kooperatifler Migros, Groupama, Raiffeisen, Rabobank, Eureko olarak sayılabilir. Bu noktada dünyada önde gelen ilk 300 kooperatif ve kooperatif alanındaki konferans, işbirliği alanları ve tarihçesi konusunda Uluslararası Kooperatifler Birliği önemli bir içerik sunmaktadır. Bu içeriğe http://ica.coop/ adresinden ulaşılabilir.
Türkiye’de ise kooperatif sayısı 2016 yılı itibariyle 84.232 ve kooperatif ortakları sayısı ise 8.1 Milyon’dur. Bu da yaklaşık her 10 kişiden birinin kooperatif üyesi olduğu olarak değerlendirilebilir.
Türkiye’de kooperatifçilik* başlangıcı olarak 1863 yılında kurulmaya başlanan tarımsal kooperatif kimliğindeki Memleket Sandıkları kabul edilmektedir. Bunun ardından Cumhuriyet’in kurulması ile birlikte kooperatifçilik özellikle Cumhuriyet’in ilk 15 yılında önemli bir alan olmuştur. 1961 yılında ise ilk kez bir anayasa maddesi olarak yer almıştır. 1961 Anayasası’nın 51. Maddesi kooperatifçiliği şöyle tanımlamıştır: “Devlet, kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.”
* http://koop.gtb.gov.tr/kooperatifler-hakkinda/turkiyede-kooperatifcilik
Bunlarla birlikte 1969’da kabul edilen Kooperatifçilik Kanunu* ile de kapsamlı bir kooperatifçilik işleyişi tarif edilmiştir. Buna göre kooperatifleri şirket ve dernek-vakıf arasında bir kurumsal yapı ile tarif edebiliriz. Temel odağında toplumsal kalkınma, gönüllülük ve dayanışma olan ve aynı zamanda hizmet üreterek fatura kesebilen ve demokratik yönetişim ilkeleri ile işleyen ve yurt dışında şube de açabilen bir sistem olarak tanımlayabiliriz.
* https://kms.kaysis.gov.tr/Home/Goster/27720
Kooperatifçilik ile bireysel tanışmam 1980 – 1990 arasında ilkokul okuyan herkes gibi ilkokuldaki kooperatifçilik kolunda görev almam ile başladı. Benim için hayal meyal hatırlanan bir dönem. Kantin gibi bir dolabın içinde çocuklara satılan ürünlerin olduğunu ve o paraların toplanmasından sorumlu olduğumu hatırlıyorum. Sonra o paraları da sayarak okula teslim ediyorduk ve okul için harcanıyordu.
Kooperatifçilik belki de hiç de ruhuna uygun olmayarak özellikle 80 ve 90’lı yıllarda batan ve kötü yönetilen Yapı Kooperatifleri ile hatırlanıyor. Bu yolla, birçok ailenin ev sahibi olmak amacıyla üye olduğu fakat yıllarca bitmeyen inşaatlar kooperatifçiliğe olan güveni de sarsmış oldu. Bugün hala kooperatif, kuruluş çalışmalarımızdan itibaren korkulan bir çalışma olarak algılanıyor.
Ancak son 3 yıldır üye olduğum kooperatifler ve kuruluşunda olduğum kooperatifler aracılığı ile farklı bir değer olarak kooperatifler ve kooperatifçiliği ele alabileceğimize inanıyorum. Özellikle sosyal girişim, sivil oluşum, yerel kalkınma, sosyal kalkınma ve daha bir çok fikir için kooperatifler daha hızlı hareket edilebilir, uluslararası alana açılma imkanı sunan, şirket gibi çalışabilen ama yine de kooperatif kültürü ile dayanışmayı, kolektif bilinci ve toplumsal çıkarları öne alarak hizmet üretmeye olanak sağlayan bir kurumsal altyapı sunmaktadır.
Kooperatifçiliğin* aşağıdaki şekilde kamu tarafı da tarif etmektedir:
1.Gönüllü ve açık üyelik
2.Ortakların demokratik kontrolü
3.Ortakların ekonomik katılımı
4.Özerklik ve bağımsızlık
5.Eğitim, öğretim ve bilgilendirme
6.Kooperatifler arası işbirliği
7.Topluma karşı sorumluluk
* http://koop.gtb.gov.tr/kooperatifler-hakkinda/kooperatif-nedir
Türkiye’de bugün bir çok alanda kooperatif kurma imkanı sunulmaktadır. Bu kapsamda aşağıdaki kooperatif türlerinde kuruluş gerçekleştirilebilmektedir:
- Üretim Pazarlama Kooperatifi
- Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Kooperatifi
- Yenilenebilir Enerji Kooperatifi
- Karşılıklı Sigorta Kooperatifi
- Sağlık Hizmetleri Kooperatifi
- Tüketim Kooperatifi
- Gayrimenkul İşletme Kooperatifi
- Çocuk Bakım Hizmetleri Kooperatifi
- Hizmet Kooperatifi
- Eğitim Kooperatifi
- Deniz Yolcu Taşıma Kooperatifi
- Deniz Yük Taşıma Kooperatifi
- Pazarcılar İşletme Kooperatifi
- Yaş Meyve ve Sebze Pazarlama Kooperatifi
- Küçük Sanat Kooperatifi
- Turizm Geliştirme Kooperatifi
- Tüketim Kooperatifi
- Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi
- Karayolu Taşıma Kooperatifi
- Karayolu Yük Taşıma Kooperatifi
Genel olarak kooperatif kurmak için en az 7 kişi yeterlidir. Kooperatife üyelik ve üyelikten çıkmayı istemek çok kolay prosedürlerdir. Kooperatiften çıkartılmak ise kurumsal olarak daha zor süreçler içermektedir.
Kooperatif kurulduğu zaman kurumsal bir tüzel kişiliğe haiz olmakta, demokratik bir yönetim modeliyle yönetilmekte ve şirketler gibi fatura keserek pazar koşullarında yer almaktadır. Ayrıca farklı vergi teşvikleri de gelebilmektedir. Bununla beraber aynı sermaye koyulmasının da kabul edildiği (iş gücü, bir yetenek, bilgisayar vb teknik malzeme desteği gibi), genel kurul ve yönetim kurulu üyeliklerinin mümkün olduğu etkin yönetimsel bir yapıya sahiptir.
Kooperatif faaliyetlerinden elde edilen gelir, kooperatifte birikebileceği gibi üyelere de dağıtılabilir. Bu açıdan kar amacı gütse de karı dağıtmadan da kooperatif faaliyetleri devam ettirilebilir. Ayrıca şirkete para katkısı koyduğunuz oranda pay sahibi olmazsınız. Farklı katkılar olsa da herkes eşit hakka sahip olmaktadır. Bu durum, ek sözleşmelerle isteyenler için daha fazla pay verme olarak düzenlenebilse de bu genelde başvurulmayan bir yöntemdir.
Gelişen teknoloji ile birlikte sosyal ama yalnız dünyada, insanlar için daha hızlı ve kolay yürütülebilir olmasıyla kurumsal ihtiyaçlara bir cevap olarak kooperatifler önemli bir yer tutmaktadır. Bu açıdan kooperatifler; dünyada ve Türkiye’de farklı sektörlerde toplumsal kalkınma, mülkiyet hakları ve şirket kurma vb. alanlardaki bariyerlere ve sınırlamalara karşın daha fazla etkileşim sağlayacak bir çözüm alanı olabilecektir. Bu noktada önemli olan kooperatif kurmak için daha fazla bir araya gelmek ve hep birlikte daha fazla kooperatif kurmaktan geçiyor.
Hadi gelin daha fazla kooperatif kuralım, daha fazla çözüm üretelim, daha fazla dayanışma sağlayalım ve mutlu bir dünya oluşturmak için umutlu olalım.