2019 eğitim-öğretim yılına dair gelişmeleri içeren Eğitim İzleme Raporu 2019’un ilk dosyası, Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından 16 Mayıs 2019’da kamuoyu ile paylaşıldı. Raporun tamamı ise tüm yıla yayılacak şekilde beş ayrı dosya halinde yayımlanacak.
Raporun ilk dosyası olan “Eğitimin Yönetişimi ve Finansmanı” sunumunu, ERG Araştırmacısı Özgenur Korlu gerçekleştirdi. Sunumun ardından Oya Özarslan (Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı) ve Pınar Dağ (Veri Okuryazarlığı Derneği Başkanı), Türkiye’de eğitim politikası geliştirme ve uygulama süreçlerini şeffaflık ilkesi üzerinden değerlendirdi. İşte değinilen önemli noktalarından bazıları;
- T.C. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), tüm bakanlıklar arasında en çok bütçe alan ikinci bakanlık. MEB bütçesi, geçtiğimiz yıla oranla %23 artarak 113 milyar TL’ye yükseldi. 2008 yılından bu yana bütçe nominal olarak yaklaşık beş kat arttı. MEB bütçesinin gayri safi yurtiçi hasılaya oranı %3,2 olarak gerçekleşti.
- MEB 2019 bütçesindeki ekonomik sınıflandırmaya göre en büyük pay %71,7’lik bir oran ile personel giderlerine harcanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu primleri de eklendiğinde bu oran toplamda %83,4’e çıkıyor.
- MEB’in yatırım bütçesinde %28,2 oranında azalması meydana geldi. Güçlü Yarınlar için 2023 Eğitim Vizyonu’nda da belirtildiği gibi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gibi diğer finansman kaynaklarına doğru bir yönelim öngörülüyor.
- Meslek lisesi öğrencilerinin en çok istihdam edildiği alanların laboratuvar, eğlence ve uçak bakımı olduğu görülüyor. Gelecek dönemlerde meslek liselerinin istihdam alanları ile faaliyet alanlarının beraber çalışması üzerine çeşitli projeler geliştirilecek düşünülüyor.
Rapor, temel göstergeler eşliğinde durum analizleri ve değerlendirmelerin yanı sıra eğitimde yaşanan önemli gelişmelerin eğitimin paydaşları tarafından etkin bir şekilde izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik bir çerçeve de sunmaktadır. Bu çerçeve; bilgi, medya, veri ve bütçe okuryazarlığına odaklanmaktadır.
Bilgi okuryazarlığı, eğitimi izleme ve değerlendirme alanında ihtiyaç duyulan bilgiyi bulma ve etkili bir şekilde kullanabilme becerisi iken, medya okuryazarlığı eğitim alanında kitle iletişim araçlarında yer alan bilgilerin doğru anlaşılması ve güvenilirliğinin sorgulanması için çalışmaların akademik yayınlar ve basın üzerinden takip edilmesi için gerekli beceridir. Veri okuryazarlığı eğitimle ilgili göstergelerin anlaşılabilmesi için, bütçe okuryazarlığı ise eğitime ayrılan kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasının, verimli ve eşitlikçi bir biçimde dağıtılmasının denetlenebilmesi için gereklidir. Bu becerilere sahip olmak için paydaşların yapması gerekenler olduğu gibi; iyi yönetişim ilkeleri çerçevesinde MEB’in de paydaşların becerileri kazanmalarına destek olması gerekmektedir.
Raporun tamamına ulaşmak için lütfen tıklayınız.