Alaska’dan Avrupa’ya kadar Dünya, son birkaç yıldır daha önce görülmemiş kavurucu sıcaklıklar geçirdi.
Ulusal Meteoroloji Dairesi’ne göre Alaska, 4 Temmuz’da tüm zamanların en yüksek sıcaklığını yaşadı. Merkezinde bulunan Anchorage kenti, 1952 yılından bu yana görülen en yüksek sıcaklıkları yaşıyor. Alaska’nın diğer eyaletlerinde 32,2 dereceye kadar ulaşan sıcaklıklar görülmüştü ancak Anchorage’da termometre ilk defa bu sayıyı gösterdi.
Bu esnada ise Sahra Çölü’nden kuzeye doğru esen sıcak rüzgârlar, Kopernik İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre Avrupa’daki sıcaklıkları rekor oranda yükseltti. Avrupa’nın kaydedilen küresel sıcaklıkları, tarihinin en yüksek seviyelerine gelerek üç derecelik sıcaklık artışı yaşadı.
Kopernik İlkim Değişikliği Servisi Başkanı Jean-Noël Thépaut: “Yerel sıcaklıklar genel olarak tahminlerimizin üstünde seyrediyor. Buna rağmen geçtiğimiz Haziran ayının son haftasında, Avrupa’nın güneybatı bölgesi üzerindeki sıcaklıklar olağan dışı bir şekilde artış gösterdi. Her ne kadar istisnai bir durum olsa da, gelecekte iklim değişikliğinden dolayı bu olayların sayısı artacak.” ifadelerinde bulundu.
Son 30 yıllık klimatolojik referans periyodunun beş günlük süreleri karşılaştırıldığında, Kuzey İspanya, Kuzey İtalya, İsviçre, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Fransa ve Almanya’nın çoğunda 6 ila 10 santigrat derece sıcaklık artışının meydana geldiği görülüyor.
Bu olaylar nedeniyle ise karbon salımlarını azaltabilecek teknolojilerin değeri yükseliyor. İşletmeler ve girişimciler giderek artan bir şekilde temiz, yeşil, elektrikli araç teknolojilerine; ısı ve enerji verimli inşaat teknolojilerine; eski altyapıların rehabilitasyonuna; daha az karbon ayak izine sahip olan tüketim mallarına ve yenilenebilir enerjiye kesin bir dönüş gerçekleştiriyorlar.
Bu yılın başlarında Bloomberg New Energy Finance Limited Şirketi’nin yayımladığı veriler, bir zamanlar temiz teknoloji olarak adlandırılan yatırımların 2018’de 332 milyar dolara ulaştığını gösteriyor. Bu önemli çünkü Küresel Karbon Projesi’nin tahminlerine göre, küresel karbon emisyonları son iki yılda önemli ölçüde arttı.
Stanford Üniversitesi’nin Dünya, Enerji ve Çevre Bilimleri Fakültesi’ndeki Dünya Sistem Bilimleri Profesörü Rob Jackson: “Muhtemelen emisyon oranlarının birkaç yıldır düştüğünü düşünüyoruz. İki yıllık bir sürecin ardından, bu bizim için umut dolu bir gelişimdir.” ifadelerini kullandı.