Bugün, dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşıyor. Önümüzdeki 30 yıl boyunca bu oranın yüzde 66’ya yükselmesi bekleniyor. Küreselleşmenin ve bilgiye artan erişimin birleşmesiyle birlikte, kentsel gelişimin bu hızı, jeopolitik ve küresel ekonomik kalkınmayı da değiştiriyor.
Giderek artan bir şekilde şehirler, dünyanın ekonomik faaliyetinin merkezi oldu. Örneğin ABD’de en büyük 100 metropol, gayri safi milli gelirin dörtte üçünü ve de ülke nüfusunun üçte ikisini oluşturuyor. Entegre küresel ağlar, finansal sistemler ve pazarlar, kentlerin gelecekte nasıl gelişeceği konusunda her geçen gün değişiyor.
Dünyadaki şehirler arasındaki bağlantılar, malların, kişilerin, teknolojinin ve fikirlerin akışıyla derinleşir ve böylece ekonomik fırsatlar da artış gösterir. Şehirler ayrıca uluslararası diasporalar, çok uluslu şirketler, tedarik zincirleri, dünya çapındaki iletişim ve seyahat ağları aracılığıyla daha fazla birbirine bağlanmaktadır. Bir gösterge niteliğindeki uluslararası yatırım, hizmet ve ticaret mallarının toplam miktarı, 1990’da 5 trilyon dolardan 2014 yılına doğru 30 trilyona yükseldiği kaydedildi. Bu demek oluyor ki dünyadaki gayri safi milli hasılanın %24’ten %39’a yükseliyor.
Bu süreçte vatandaşların hem fiziksel hem de elektronik olarak birbirleriyle bağlantılı olması, bazı dalgalanmalara neden olmaktadır. Her hangi bir yerelde meydana gelen dalgalanma, uzaktaki yerel düzeni de hızla etkiler. Bu durum insan, mal ve fikir hareketleri gibi yeni fırsatlar yaratarak olumlu etkilere sahip olsa da, diğer bir taraftan da güvenlik açıkları oluşturur. Dünyanın dört bir yanındaki şehirler, terör, ulus ötesi şiddet, sivil, etnik huzursuzluk, organize suçlar ve siber tehditler gibi teknoloji tabanlı suçlar da dahil olmak üzere topluluğun en acil meseleleri barındırır.
Küresel kentlerin korunması kavramı günümüzün ana meydan okuması olarak ortaya çıkıyor. Kentsel alanları oluşturan bireyler, topluluklar, işletmeler, altyapı ve kurumlar için güvenlik kendi başına çok önemliyken aynı zamanda ekonomik büyüme ve kentlerin gelişmesi için de temel etkendir. Bazı yerler, en azından bir dereceye kadar sürekli yüksek şiddet yaşarken bile ekonomik olarak gelişebilir. Ancak yatırımcıları teşvik etmek, yeniliklere ilham vermek ve mobil iş gücü içeriğini basit bir güvenlik derecesine ihtiyaç duymadan tutmak zordur.
Brookings ve JPMorgan Chase’in ortak bir projesi olan Global Cities Initiative’i (Küresel Şehirler Girişimi) temel alan ekonomik büyüme, güvenlik ve istikrarın kesişim noktasına odaklanmamızı sağlayan bir takım gerçekler şu şekildedir:
Toplumsal polislik faaliyetlerinin geliştirilmesine önem verin!
Polis faaliyetleri, kentsel güvenlik girişiminde temel oluşturur. Suç oranlarının yalnızca ABD’nin pek çok şehrinde değil, aynı zamanda Latin Amerika’dan Avrupa ve ötesine uzanan diğer ülkelerde önemli düzenlemeler yapılmasına yardımcı oldu. Ayrıca, uluslararası suç ve terörle mücadele alanında, özellikle de toplulukların kendi güvenliğini sağlamaya yardım ettiği düşüncesiyle verebileceği istihdam için çok önemlidir.
Örgütlü suçlara karşı sağlam stratejiler üretin!
Uyuşturucu kaçakçılarıyla ve çoğunlukla diğer ulusötesi suç örgütleriyle mücadelede şiddeti sürdürülebilir bir şekilde azaltmak için öncelikle sağlam stratejiler gereklidir. Yetkililer, en şiddetli olan çeteleri, grupları veya organizasyonları öncelikli olarak hedef alabilirler. Cezai ağlara ve terör örgütlerine saldırmada diğer bir anahtar tercih de sadece bu örgütlerin üst düzey liderliklerini hedeflemek mi yoksa orta düzeydeki operatöre karşı eylem öne süren daha sabırlı bir strateji geliştirmek mi daha mantıklı olur. Ancak bir organizasyonda hedeflemeyi bir veya iki katına kadar genişletmek genelde önemlidir.
Teknolojideki yeni fırsatları kullanın!
Teknoloji, özellikle de siber alanda yeni güvenlik açıkları yaratıyor. Bu yüzden suçlulara iletişimlerinin içeriğini yetkililerden korumada yardımcı olabilir. Ancak polis güçlerine ve diğer güvenlik örgütlerine de büyük avantajlar sunmaktadır. Yüz tanıma teknolojisi, polis arabaları için akıllı telefonlar ve GPS takip cihazları, akustik silah saptama sistemleri ve diğer gelişmiş sensörler ile insansız hava araçları faydalı teknolojik araçlardır.
Sosyal birleşmeyi teşvik edin!
Suç ve terörizmin temel nedenlerini ele almak için topluluklardan destek almak ve yetkililerin toplumsal bütünlüğü sağlaması, kentsel güvenlik için merkezi bir unsur olarak teşvik edilmelidir. Suçtan ve şiddetten en fazla etkilenen mahalleler ve demografik gruplar, esas müttefikler olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca, suçun temel nedenlerini ele almak için fırsat eksikliği çeken kentsel alanlarda eğitim ve istihdam olanakları yaygınlaştırılmalıdır.
Her an olası tehditler için hazır olun!
Her yerde bulunabilen tehditlerle uğraşmanın ötesinde, bir defalık felaketler için mümkün olduğunca hazır olmak çok önemlidir. Çoğu şehir gerçekten dehşet verici olaylar yaşamayabilir, ancak böyle olasılıklarda yalnız kalmamak ve felaketleri meydana gelmeden önce hazırlıklı olmak önemlidir. Bu felaketler tamamen doğal olabilir. Aynı zamanda, şiddet içeren veya güvenlik koşullarını karmaşık hale getiren acil durumlar olabilirler. Mega kentlerin büyümesi göz önüne alındığında, bugüne kadar dünyanın 21. yüzyıl doğal felaketleri tarafından doğrudan tehdit edilen tek bir olayda 10 kat daha fazla insan kolayca etkilenebilmektedir.
Kamu özel sektör ortaklığını pekiştirin!
Bu tema, belirttiğimiz tüm maddelerin merkezinde yer almakta olup, yukarıdaki ilkelerin altısında iç içe geçmiştir bu yüzden bunlardan herhangi birinden ayrılmak zordur.Kamu-özel işbirliğinin önemi, kentsel güvenlik girişiminin temel ilkelerinin özetinde vurgu yapmaktadır.
İşte bu maddeler geçtiğimiz yıl yüzlerce uygulayıcı, akademisyen, sivil lider ve hükümet yetkilileri ile yapılan konuşmalar neticesinde kentsel güvenlik misyonunu bilgilendirecek en iyi uygulamalar ve ilkeler olarak belirlendi.