AnasayfaKalkınmaİklim Değişikliği

Pandemi sonrası dünya ekonomisi hala COVID-19’un acısını hissediyor

Pandemi sonrası dünya ekonomisi hala COVID-19’un acısını hissediyor

BM’nin yayınlanan en son Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentiler raporuna göre, COVID-19 salgınının etkileri devam ederken, güçlü bir küresel ekonomik toparlanma beklentisi belirsizliğini koruyor.

Raporda, iklim değişikliğinin giderek kötüleşen etkisinin yanı sıra, inatçı enflasyon, yükselen faiz oranları ve artan belirsizlikler arasında uzun süreli düşük büyüme riskinin olduğu tespit edildi.

Zorlu gelişme

Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı (DESA) Genel Sekreter Yardımcısı Li Junhua, mevcut küresel ekonomik görünümün aynı zamanda Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SDG’ler) ulaşmada acil bir zorluk teşkil ettiğini söyledi.

“Küresel toplum, birçok gelişmekte olan ülkenin karşı karşıya kaldığı artan finansman eksikliklerini acilen ele almalı, sürdürülebilir kalkınmaya kritik yatırımlar yapma kapasitelerini güçlendirmeli ve kapsayıcı ve sürdürülebilir uzun vadeli büyüme elde etmek için ekonomilerini dönüştürmelerine yardımcı olmalıdır” dedi.

DESA tarafından hazırlanan rapora göre, dünya ekonomisinin 2023’te yüzde 2,3 ve 2024’te yüzde 2,5 büyüyeceği tahmin ediliyor.

Bölgesel etki

Amerika Birleşik Devletleri’nde dirençli hanehalkı harcamaları, 2023’te büyüme tahmininin yüzde 1,1’e yükseltilerek revize edilmesine yol açtı.

Düşük gaz fiyatları ve güçlü tüketici harcamaları ile yönlendirilen Avrupa Birliği ekonomisinin yüzde 0,9 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor. COVID-19 ile ilgili kısıtlamaların kaldırılmasının bir sonucu olarak, Çin’in 2023’teki büyümesininse yüzde 5,3 olacağı tahmin ediliyor.

Kasvetli resim devam ediyor

Bu artışa rağmen büyüme oranı, pandemiden önceki yirmi yıldaki ortalama büyüme oranı olan yüzde 3,1’in oldukça altında.

Pek çok gelişmekte olan ülke için büyüme beklentileri, sıkılaşan kredi koşulları ve artan dış finansman maliyetleri nedeniyle kötüleşti. Afrika, Latin Amerika ve Karayipler’de, kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) bu yıl yalnızca marjinal bir artış göstermesi ve bunun da uzun vadeli durgun ekonomik performans eğilimini güçlendirmesi bekleniyor.

En az gelişmiş ülkelerin 2023’te yüzde 4,1 ve 2024’te yüzde 5,2 büyüyerek 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nde belirlenen yüzde yedi büyüme hedefinin çok altında büyüyeceği tahmin ediliyor.

Jeopolitik gerilimler, zayıflayan küresel talep ve sıkılaşan para ve maliye politikaları nedeniyle küresel ticaret baskı altında kalmaya devam ediyor. Mal ve hizmetlerde küresel ticaret hacminin 2023’te pandemi öncesi eğilimin çok altında yüzde 2,3 büyüyeceği tahmin ediliyor.

İnatla yüksek enflasyon

Geçen yıl uluslararası gıda ve enerji fiyatları önemli ölçüde düşerken, enflasyon birçok ülkede inatla yüksek kaldı. Ortalama küresel enflasyonun 2022’de yirmi yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 7,5’ten 2023’te yüzde 5,2 olarak tahmin ediliyor.

Yukarı yönlü fiyat baskılarının yavaş yavaş azalması beklenirken, birçok ülkede enflasyon merkez bankalarının hedeflerinin oldukça üzerinde kalmaya devam edecek. Yerel tedarik kesintileri, yüksek ithalat maliyetleri ve piyasa kusurları arasında, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda yerli gıda enflasyonu hala yüksek ve orantısız bir şekilde yoksulları, özellikle kadınları ve çocukları etkiliyor.

Gelişmekte olan ülkeler için riskler

Küresel finansal koşulların hızla sıkılaşması, gelişmekte olan birçok ülke ve geçiş sürecindeki ekonomiler için büyük riskler oluşturmaktadır. Yükselen faiz oranları, gelişmiş ekonomilerde niceliksel gevşemeden niceliksel sıkılaşmaya geçişle birleştiğinde, borç kırılganlıklarını artırdı ve kamu harcama seçeneklerini daha da kısıtladı.

Mevcut politika zorlukları, birçok gelişmekte olan ekonominin düşük büyüme ve yüksek borç kısır döngüsüne hapsolmasını önlemek için daha güçlü sınır ötesi politika işbirliğini ve uyumlu küresel eylemleri gerektirmektedir.

Kaynak: UN

COMMENTS

WORDPRESS: 0
DISQUS: