Bill Gates’in bazı görüşlerini açıklarsak; kısa vadede gerçekleşecek değişimleri abartıyoruz ancak uzun vadede olacak olanları da küçümseme eğilimi gösteriyoruz. Teknoloji, şehirlerin vatandaşlarına sunduğu hizmetler konusunda sessizce fakat köklü bir şekilde değişiyor. Değişen ve gelişen teknoloji sadece hizmetleri değil, şehirlerin temel ekonomilerini ve para kaynaklarını da temelden değiştirecek bir şekilde geliyor.
İşte şehirlerin vatandaşlarına sunduğu hizmetlerde köklü değişikliklere yol açacak 7 teknoloji:
1. 5G Mobil Şebeke Hizmeti
5G, “beşinci nesil” anlamına geliyor. Bu, 2020 yılına kadar çıkması beklenen mobil şebeke hizmeti olacak. Mevcut mobil teknolojiden 40-60 kat daha hızlı olacak.
Dünya Bankası, internet hızının sadece %10 artmasıyla ekonomik büyümenin %1,3 oranında arttığını ve inovasyonun demokratikleştiğini söylüyor. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, dünya nüfusunun sadece %40’ı internet erişimine sahip. Geri kalan 327 milyon insanı birbirine bağlayarak küresel gayri safi hasılayı 1 trilyon dolar artırabilmek mümkün. 5G, düşük bir maliyetle sensörleri binalara, cihazlara ve taşıtlara ulaştırmak gibi olanaklar sağlayacak. Ayrıca Nesnelerin İnterneti’nin kilit aktörü olacak. 5G ağları uygulamalar arasında dönüştürücü görevi de görecek. Dünya Bankası’nın Tanzanya’daki BridgeIT projesi örnek olarak verilebilir. Cep telefonundan sınıftaki dijital video içeriklerine bağlanılabiliyor.
2. Blockchain
Bitcoin’in temelini oluşturan kripto para birimi teknolojisi, blockchain ilerleyen günlerde güven konusunda gelişecek. Aslında, blockchain bir algoritma ve herhangi bir işlemin merkezi olmadan doğrulamasını sağlayan dağınık veri yapısıdır. Basitçe bu onu “hacker-proof” yani bilgisayar korsanlarını geçirmeyen bir yapı haline getirir.
Blockchain, şimdiden Gürcistan’daki toprak kayıtlarını iyileştirmekten Çin’deki gıda güvenliğini artırmaya kadar çeşitli amaçlar için kullanılıyor. Geçtiğimiz yıl Dünya Bankası, Distributed Ledger ve Blockchain teknolojilerinin geleceğinin parlak olduğunu açıklamıştı.
3. Yapay Zeka
Stephen Hawking’den Elon Musk’a kadar birçok kişi yapay zekanın tehlikelerine karşı uyarıda bulundular. Stanford Üniversitesi’nde Bilgisayar Bilimi Profesörü olan Fei-Fei Li gibi bilim insanları ise “Terminatör’den ziyade çamaşır makinelerine daha yakınız” diyorlar.
Ayrıca yapay zeka; akıllı park etme, binalardaki hava kalitesini izleme ve enerji verimliliğini artırma gibi alanlarda Hong Kong, Şangay, Sidney ve New York gibi “veri odaklı şehirler” deki hizmet sunumunu kökten değiştiriyor.
4. Otonom Araçlar
Otonom araçların şehirlerimiz üzerinde derin bir etkisi olacak.
Singapur Kentsel Gelişim Kurumu, 24 saat boyunca TaxiBots tarafından hizmet verilen ve şehirlerarası hızlı demiryolu sistemine sahip bir şehirdeki arabaların %90’ının ortadan kalkacağını tahmin ediyor. Bu kombinasyon şimdiden yoğun saatlerdeki otomobil kullanımının %65’ini kaldırdı.
5. Uzay Araştırmaları ve Mikro Uydular
Elon Musk’un Falcon Heavy yeniden kullanılabilir roketi ile yaklaşık 1.000 dolar karşılığında uzay yörüngesine herhangi bir parça koyulabiliyor. Uzay mekiği kullanarak daha büyük parçalar bırakmak ise 10.000 dolara mal oluyor.
Bunların insan hayatı üzerinde derin etkileri olacak gibi duruyor. Musk’un fikirlerinden biri de teorik olarak 1 saat içinde dünyanın herhangi bir yerine gitmeyi mümkün kılacak olan seyahat, tabi ki uzay aracılığıyla.
6. Dijital Kimlik ve Ödemeler
Dünya Bankası’nın Kalkınma İçin Kimlik Tespiti (ID4D) programının tahminlerine göre, dünyadaki her 7 kişiden 1’i yani 1.1 milyar insan kimliğini kanıtlayamıyor. Bu durum hızlı bir şekilde değişiyor.
Hindistan’ın Aadhar programı yaklaşık 1.1 milyar insan kaydetti. Araştırmaya göre, Aadhaar’ın kimlik şekli olarak kabul edilmesiyle birlikte Hindistan’daki finansal katılım oranı, 2014-2015 yılları arasında kadınlarda %24 oranında artış yaşadı. Toplamda ise Nisan 2016 itibariyle yaklaşık 220 milyon hesap açıldı. Devlet ve sosyal yardımlarının biyometrik kimliklere bağlanması sahtekarlıkların ve yolsuzlukların giderilmesine yardımcı oldu. (Örneğin, Nijerya’daki hayalet çalışanlar tespit edilmişti.) Bunun üzerine birçok ülkede bu programlar başlatıldı.
7. Drone’lar
Eğer Drone teknolojisinin ne kadar hızlı bir şekilde geliştiğine şahit olmak istiyorsanız, hakkında yapılan TED listelerine bir göz atmak yeterli olacaktır. Drone’lar, gecekondu bölgelerindeki taşkınlar için risk haritası çıkarmaktan tutun hızlı hasar değerlendirmelerine kadar her şey için kullanılıyor. Ancak Drone’ların altında yatan temel ve heyecan verici değişim, yetenekli pilotlara olan ihtiyacı ortadan kaldıran bir yapay zekaya sahip olmalarıdır.
Pilotlar inceleme esnasında şimdiye kadar uçaklarını rüzgar türbinleri gibi güç hatlarından veya ağaçlardan uzak tutma hatta ani rüzgar patlamalarında dengeleme konularında birçok kez tehlikeyle burun buruna geliyorlardı. Bu teknoloji, şehirlerin karşılaştığı sorunlara büyük umutlar vaat ediyor.
Son olarak, 2016 Dünya Kalkınma Raporu bizlere üç temel ders sunmuştu:
- São Paulo’nun konut ve gecekondu yatırımlarına öncelik vermek için kapsamlı bir coğrafi veritabanı geliştirdiği gibi en savunmasız hedefler için “verileri kullanın!”
- Nairobi’nin en büyük gayriresmî yerleşim birimi olan Kibera’daki tesislerin, kirliliğin ve toplum ihtiyaçlarının haritalandırılması gibi hesap verebilirliği artırmak için “verileri kullanın!”
- Filipinler’de şehirlerin katılımcı bütçelemesi için yaptığı gibi sivil katılımı genişletmek adına mobil bağlantı “verilerini kullanın!”