Giriş: Küresel Dönüşüm
Küreselleşen dünyada benzeri görülmemiş bir dönüşüm sürecini yaşamaktayız. Teknolojik gelişmelerin öncülük ettiği bu süreç ulus-devletleri proaktif bir biçimde düşünmek ve yeni açılımlar getirmek zorunda bıraktı. 2020 Yüksek Teknoloji Stratejisi ile kavramsal çerçevesi Almanya tarafından oluşturulan Endüstri 4.0, şirketler arası bilgi alışverişini makinalara ve üretim süreçlerine indirgemesi ile birlikte toplumsal dinamiklerin köklü bir biçimde değişmesine ve güncel ekonomik paradigmanın sorgulanmasına neden oldu. İşte bundandır ki, Almanya’nın ortaya koyduğu stratejide tanımlanan altı öncelik alanından birisi dijital ekonomi ve toplum olarak öne çıkmaktadır.
Küresel dönüşüm sürecinin temelini yaratıcı-yıkım(disruption) kavramı oluşturmaktadır. Öyle ki, 4.sanayi devrimi ile birlikte çok yüksek ivme kazanan köklü değişimi doğrusal bakış açısıyla anlamlandırma noktasında güçlük çekiyoruz. Zaten devrim kavramı bu ani ve radikal dönüşümü açıklamak için bilinçli olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda devrimler, tarih boyunca yeni teknolojilerin keşfedilmesiyle açığa çıkarak ekonomik sistemlerde ve sosyal yapılarda büyük bir değişime neden olmuştur. Henüz 4.sanayi devrimine geçiş sürecini tamamlamadan ve ilerideki çıktılarını deneyimlemeden, dönüşümün son halini ön görememekteyiz. Ancak, şunu bilmekteyiz ki; yaratıcı-yıkımın getirdiği öngörülemeyen sonuçlara, kamu, özel sektör, akademi ve sivil topluma kadar paydaşların kapsamlı katılımı sağlayan, entegre yapılarla cevap aramak gerekmektedir.
Sonuçlar her ne olursa olsun, farklı alanlardan bir araya gelen paydaşların ortaya koyacağı cevapların kapsayıcı ve insanı merkeze koyan bir anlayışın ürünü olması büyük önem arz etmektedir. İşte tam bu noktada, insanlığın beşinci adımı olarak nitelendirilen Toplum 5.0, etraflıca ele alınması gereken ve değer odaklı bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Toplum 5.0’a Giden Yol: Toplumların Tarihi Aşamaları
Japonya İş Federasyonu KEIDANREN’in yayınladığı ‘Toplum 5.0’ın derinleşmesiyle ekonominin ve toplumun reformu’ (Reform of the economy and society by the deepening of Society 5.0) isimli çalışma toplumdaki aşamaları kronolojik bir şekilde ele almaktadır. Endüstri devrimlerine atıfla sıralanan toplumsal aşamalar, endüstriyel ve sosyal devrimlerin yakınlaşması ve gelecek aşamanın ikisinin birleşimi olacağı anlayışına dayanmaktır.
Toplum 1.0/Avcı-Toplayıcı Toplum (M.Ö. ~ 13.000’e kadar): İnsan topluluklarının doğa ile uyumlu bir biçimde yaşayıp, avlama ve toplama faaliyetlerini gerçekleştirdiği toplum.
Toplum 2.0/Tarım Toplumu (18. yüzyıla kadar): İnsanların tarımsal yetiştiriciliğe dayalı olarak örgütlendiği toplum.
Toplum 3.0/Endüstriyel Toplum (18. yüzyılın sonu-20. yüzyılın sonu): Sanayileşmenin, sanayi devrimi yoluyla teşvik edilmesini sağlayan ve seri üretime geçen toplum.
Toplum 4.0/Bilgi Toplumu (20. yüzyılın sonu-21.yüzyılın sonu): Bilgisayarın keşfi ve bilgi paylaşımının başlamasıyla gelişen bilgi toplumu.
Toplum 5.0/Süper-Akıllı Toplum: Refah seviyesi yüksek insan merkezli bir toplum yapısını ön gören, Toplum 4.0’a dayanan geleceğin süper akıllı toplumu. Bu toplum yapısı özünde, nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi teknolojileri insan yararına kullanmayı ve sosyal problemleri çözmeyi amaçlıyor.
Toplum 5.0’ın Tanımı, Önemi ve Önündeki Beş Bariyer
KEIDANREN, Toplum 5.0 kavramını “basit verimlilik iyileştirmeleri yapmaktan ziyade sosyal sorunların çözümüne yardımcı olan yeni bir akıllı toplumun yaratılması” olarak tanımlamaktadır. Japonya’da bulunan Bilim, Teknoloji ve İnovasyon yönetim kurulu üyesi Yuko Harayama, Toplum 5.0’ı teknoloji odaklı dünya düzeninden insan merkezli yapıya, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin desteğiyle ancak bireyi ve toplumu temel değer olarak tanımlayan bir topluma nihai dönüşümü olarak ifade ediyor. Buna ek olarak, Harayama Toplum 5.0’ın olgunlaşması için bilim adamlarının, mühendislerin ve girişimcilerin sadece kendi alanlarında değil; kolektif bir şekilde çalışması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle, yukarıdan hükümetlerin Toplum 5.0 vizyonuna yönlenmesi ve yolu açacak olan gerekli düzenlemeleri yapması, tabandan iş dünyasının, sivil toplumun ve akademinin dirsek teması içerisinde bu doğrultuda hareket etmesi ve diyalog alanlarının tesis edilmesi, insan merkezli değer toplumuna geçiş sürecine zemin oluşturacaktır.
Toplum 5.0 kavramı, Japonya hükümeti tarafından 2016 yılında yürürlüğe giren 5. Bilim ve Teknoloji Planı’na dayanıyor. Bu çerçevede, inovasyonun tanıtılması, uluslararasılaştırılması ve süper akıllı toplumun geliştirilmesi yer alıyor. 2017 yılına gelindiğinde, Hannover şehrinde gerçekleşen CeBIT fuarında, Japonya Başbakanı Shinzo Abe Japonya’nın Toplum 5.0 vizyonunun tanıtımını gerçekleştirdi. Stratejik yol haritası Japonya tarafından oluşturulan Toplum 5.0’ın asıl amacı, son teknolojilerin derin entegrasyonunu sağlayarak sosyal ve ekonomik sorunların üstesinden gelmek olarak belirtildi. İnsanı merkeze koyan bu anlayış, Toplum 5.0’ı önemli kılıyor.
Günümüzde, bilgi teknolojilerinin süratli gelişimiyle, siber alan (bilgi) ile fiziksel alan (dünya) iç içe geçmiş durumda. Bu reaksiyonun bir sonucu olarak ortaya çıkan Siber Fiziksel Sistemler, toplumda büyük bir değişim etkisi yaratıyor. Küresel dönüşümün öncü teknolojileri olan IoT, yapay zeka ve robotlar endüstriyel ve sosyal yapıları şiddetli bir biçimde dönüştürüyor. Bu durum bir taraftan insan hayatına pozitif katkılar sunarken, öteki taraftan dönüştürdüğü yapılar yeni sorunlar üretiyor. Toplum 5.0, ortaya çıkan ve daha önce cevabı aranmamış olan sosyal sorunlara, inovatif ve insan temelli cevaplar arayarak dünyayı daha yaşanılır bir yer haline getirmeyi hedefliyor.
Toplum 5.0’ı hayatımıza bütünüyle dahil olması ve sosyal yapıların yeniden tanımlanması oldukça zorlayıcı. KEIDANREN bunun farkında olarak Toplum 5.0 karşısında yıkılması gereken beş bariyeri şu şekilde tanımlıyor: Bakanlıklar ve Kamu Kurumları Bariyeri, Hukuk Sistemi Bariyeri, Teknoloji Bariyeri, İnsan Kaynakları Bariyeri, Sosyal Kabul Bariyeri. Engellerin aşılması ve nihai hedefe ulaşılması için hükümetler tarafından ulusal stratejilerin oluşturulması ve entegre edilmesi, geleceğe hazır nitelikte yasaların geliştirilmesi ve bütün bireylerin yeni toplum yapısına ve ekonomiye dinamik bir şekilde dahil edilmesi gerekmektedir. Daha da önemlisi, sosyal mutabakatın sağlanması, sosyal kabul bariyerlerinin yok edilmesi edilmesi ve insanın toplumun merkezine taşınması için ulusal vizyonun bütün paydaşlar tarafından kabul görmesi ve paydaşların aynı yöne bakması gerekiyor.
Sonuç
21. yüzyılda, benzeri görülmemiş teknolojilerin ve bilimsel ilerlemenin olduğu inovasyon çağında, sosyal ve ekonomik sorunları çözme noktasında yetersiz kalan bir sistem olduğu çok açık. Dünyanın birçok yerinde insanlar yerinde hala fakirlik ve açlıkla mücadele ediyor. Öteki taraftan, işsizlik ve cinsiyet eşitsizliği gibi sosyal sorunlar farkındalık seviyesi ve çözüm çabaları artsa da, tam olarak sonuç alınamıyor. Toplum 5.0 bu noktada gerekli olan dinamizmi getiren bir kavram olarak, sosyal ve ekonomik sorunların çözülmesine ivme kazandıracak. Altı çizilmesi gereken önemli bir nokta ise bunun bir anda olmayacağı gerçeği. Japonya’nın çerçevesini oluşturduğu bu değerli kavramı, her ülkenin içselleştirerek ulusal vizyonu olarak ortaya koyması ve fiilen hayata geçirmesi gerekiyor. Buna paralel olarak, yerel paydaşların kolektif bir şekilde hareket ederek sosyal mutabakat sağlaması ve son teknolojilerin fayda temelli kullanılması sonucunda ülkeler insan merkezli değer toplumuna ulaşabilirler.