IDEMA Kalkınma çalışanları yazıyor: Ülkelerin COVID-19 sürecindeki mücadelelerini anlatmaya devam ettiğimiz yazı dizimize Kurumsal İletişim Direktörü Ayça Birkan IDEMA Haber okurları için Belçika’nın hikayesini anlatıyor.
Koronavirüs pandemisi, geniş kapsamlı değişiklikler ve ekonomik fedakarlıklar yapılabilineceğini tüm dünyaya göstermeye devam ediyor. Daha önce farklı ülkelerin mücadele örneklerini ele aldığımız bu yazı dizimize, Avrupa Birliği üye ülkesi Belçika ile devam ediyoruz. Belçika Sağlık Bakanlığı’ndan elde edilen verilere göre, 4 Nisan 2020 itibariyle ülkede aktif COVID-19 vaka sayısı 18.431 iken; ne yazık ki 1.283 kişi de hastalıktan dolayı hayatını kaybetti.
Belçika, federal ve bölgesel parlamentodaki vekilleri belirlemek üzere 2019 Mayıs ayında gerçekleştirilen seçimlerden bu yana Sophie Wilmes başkanlığındaki geçici hükümet tarafından yönetiliyor. Bölgeler arasındaki anlaşmazlıkların neredeyse her seçim sonrası siyasi krizlere neden olduğu ülke, COVID-19 ile modern zamanların en kötü sağlık problemi ile karşı karşıya kaldı. Peki, yaklaşık bir yıldır tam yetkili bir hükümete sahip olmayan ülkede görülen ilk COVID-19 vakasından itibaren süreç nasıl ilerledi?
Ülkenin Sağlık Bakanı Maggie de Block, 4 Şubat 2020’de, ilk COVID-19 vakasını, bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyurdu. İlk vaka, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinden dönen ve Brüksel’de ikamet eden bir Belçika vatandaşında görülmüştü. 22 Şubat – 1 Mart tarihleri arasında gerçekleşen karnaval tatili ve kayak sezonu için Kuzey İtalya ve Fransa’ya giden vatandaşların ülkeye dönmesi ile COVID-19 vaka sayıları artmaya başladı. 10 Mart 2020’de ülkedeki vaka sayısı 267’ye ulaşmıştı. Vaka sayısındaki bu artış sonrasında Başbakan Wilmes, Mart ayı içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan yurtdışı seyahatlerinin ve 1000 kişinin üzerinde katılımcısı olan, kapalı alan aktivitelerinin iptal edilmesi ve mümkünse evden çalışılması konusunda ilk fiziksel mesafe tavsiyelerini açıkladı.
11 Mart tarihinde De Block COVID-19 kaynaklı ilk ölüm vakasını kamuoyu ile paylaştı. Artan vaka sayısı ve kayıplardan sonra, hükümet virüsün yayılmasını engellemek için aldığı yeni tedbirleri açıkladı. Okullar, bar, restoran ve benzeri işletmeler kapatıldı, spor etkinlikleri, kültürel faaliyetler 5 Nisan’a kadar durduruldu. Belçika’da ilk vakanın ortaya çıkmasından tam 43 gün sonra alınan bu gecikmeli tedbirler birçok eleştiriye neden oldu. Vakaların artması ile, 27 Mart tarihinde alınan tedbirlerin 19 Nisan’a kadar uzatılması kararlaştırıldı. Bir diğer güçlü tedbir ise sınırların iç ve dış hat uçuşlara kapatılmasıydı.
COVID-19 Bilimsel Komite Sözcüsü Steven Van Gucht, takip etmekte oldukları modelden hareketle, ülkedeki COVID-19 vakalarının bu ay başında en yüksek seviyeye ulaştığını belirtti. Van Gucht’un tezi doğrultusunda, Belçika’daki COVID-19 mücadelesinin siyasi sebeplere dayandığı varsayılan gecikmelerinin, bütçesi halihazırda raydan çıkmak üzere olan ülkeye ciddi ekonomik krizler getireceği düşünülebilir. Belçika parlamentosu, olası krizleri en aza indirgemek için, COVID-19 mücadelesi kapsamında, virüsün ekonomik etkileri nedeni ile zarar gören şirketler, çalışanlar ve sağlık sektörü için 1 milyar Euro’luk yardım paketini onayladı. Buna ek olarak vergi ödemeleri de 2 ay ertelendi.
COVID-19’a ilişkin alınan önlemlerin zamanlamalarının eleştirildiği ve mücadelenin zorlu olduğu Belçika’da ve diğer Avrupa ülkelerinde salgının nasıl ilerleyeceğini önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde görebileceğiz.