Netflix, bir ilke imza atarak “You vs. Wild” yani Doğaya Karşı Mücadele adlı interaktif bir mini dizi sundu.
Bandersnatch adlı tek bir bölümden oluşan Black Mirror’ın beşinci sezonu, interaktif hikaye anlatıcılığındaki en son ürünü temsil ediyordu. Geçtiğimiz günlerde ise Netflix yine bir ilke imza attı ve “You vs. Wild” yani Doğaya Karşı Mücadele adında başrolünde Bear Grylls’in yer aldığı macera türünde interaktif bir mini dizi yayınladı. Yaklaşık 20 dakikalık 8 farklı bölümden oluşan bu dizi de izleyicilerin bir sonraki sahneyi seçmelerine imkan tanıyor.
Bu tarz aslında yeni çıkan bir fikir değil. 2017 yılında Netflix, bir çocuk şovu (Buddy Thunderstruck: The Maybe Pile) için de benzer bir interaktif bölüm yayınlamıştı. Ancak bu da interaktif anlatıcılığın ilk ortaya çıkışı değil. 1967 yılında Montreal Expo fuarında Kinoautomat adlı bir film sergilendi. Radúz Činčera tarafından hazırlanan film, Çekoslovakya köşkünde her koltukta yeşil ve kırmızı bir düğme bulunan özel yapım bir sinema salonunda gösterildi. Film oynatılırken çeşitli kısımlarda makara duruyor ve seyircilerden iki sahne arasında seçim yapmaları isteniyordu. Seyircilerin oyları kırmızı ve yeşil ışıklar ekranın çevresine yansıtılıyor ve en çok oy alan sahne gösteriliyordu. Ancak hangi seçimin yapıldığının pek bir önemi yoktu çünkü film hep aynı sonla bitiyordu.
Daha yakın bir zamanda, 2012 yılında yayınlanan interaktif internet dizisi Try Life, izleyicilere benzer bölümler sunmuştu. Problemli yaşamları ele alan dizi; taciz, uyuşturucu kullanımı ve hızlıca yapılan seçimlerin sonucunun yarattığı kaosları ya da bunlardan kurtulmayı anlatıyordu. Kısaca, Kinoautomat filminin aksine format olarak seçimlerin anlamsız eğlenceler olmadığını vurguluyordu.
Peki interaktif hikaye anlatıcılığı daha önce de yayınlanmışken Netflix hakkında farklı olan şey ne? Aslında oldukça basit. Netflix, bu son yaptığı atılım sayesinde 100 milyondan fazla aboneye bireysel ve eşsiz deneyimi yaşatmayı başarıyor. İşte interaktif hikaye anlatıcılığının önümüzdeki on yılda büyük bir atılım yapacağı nokta da tam burası; Kinoautomat filmini ele alırsak eğer her seçim esnasında arka odadaki bir projeksiyoncu, ilgili makarayı ayarlamak zorunda kalıyordu. Netflix, teknolojinin ne kadar ileri gittiğinin bir örneğidir.